Touchy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Touchy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Touchy Nedir?

Touchy kelimesi Türkçede “alıngan” veya “hassas” anlamına gelir. Bir kişinin kolayca kızdığı veya üzüldüğü durumlar için kullanılır.

Touchy İle İlgili 20 Örnek Cümle:

  1. She’s a touchy person, so be careful what you say. (O, hassas bir kişi, bu yüzden ne söylediğine dikkat et.)
  2. He’s always touchy when someone mentions his height. (Boyuyla ilgili konuşulduğunda her zaman alıngan olur.)
  3. The boss can be touchy if you criticize his decisions. (Patron, kararlarını eleştirirseniz hassas olabilir.)
  4. Don’t be so touchy about your cooking, it was delicious. (Yemeğinle ilgili bu kadar hassas olma, harikaydı.)
  5. My sister is touchy about her weight, so I don’t bring it up. (Kız kardeşim kilosuyla ilgili hassas, bu yüzden konuşmuyorum.)
  6. Some people are touchy about their age, but I don’t mind telling mine. (Bazı insanlar yaşlarıyla ilgili alıngan olur, ama benimkini söylemekten rahatsızlık duymam.)
  7. He’s always touchy around his ex-girlfriend. (Eski sevgilisiyle her zaman alıngan davranır.)
  8. I try not to be too touchy with my friends, but sometimes they cross a line. (Arkadaşlarımla çok alıngan olmamaya çalışırım, ama bazen sınırı aşıyorlar.)
  9. She gets touchy when she’s tired, so let’s let her rest. (Yorgunken alıngan olur, bu yüzden dinlenmesine izin verelim.)
  10. Don’t be touchy about constructive criticism, it’s meant to help you. (Yapıcı eleştirilerle ilgili alıngan olma, sana yardımcı olmak için söylenir.)
  11. He’s touchy about his political views, so let’s avoid that topic. (Siyasi görüşleriyle ilgili hassas, o yüzden o konudan kaçınalım.)
  12. My boss is touchy about deadlines, so make sure you finish on time. (Patronum, teslim tarihleriyle ilgili hassas, bu yüzden zamanında bitirdiğinden emin ol.)
  13. She’s touchy about her personal life, so don’t pry. (Kişisel hayatıyla ilgili hassas, o yüzden sorma.)
  14. He’s touchy about his family, so don’t make any jokes. (Ailesiyle ilgili hassas, o yüzden şaka yapma.)
  15. The actress was touchy about her wardrobe choices for the movie. (Oyuncu, film için giyim seçimleriyle ilgili hassastı.)
  16. Don’t be touchy if someone corrects your grammar, it’s just a mistake. (Gramerinizi düzeltirlerse alıngan olmayın, sadece bir hata.)
  1. The CEO is touchy about the company’s reputation, so let’s make sure our work reflects well on it. (CEO, şirketin itibarıyla ilgili hassas, bu yüzden işimizin iyi yansıtılmasından emin olalım.)
  2. She’s touchy about her artistic abilities, but I think she’s very talented. (Sanatsal yetenekleriyle ilgili hassas, ama ben onun çok yetenekli olduğunu düşünüyorum.)
  3. My friend can be touchy when it comes to money, so I avoid borrowing from her. (Arkadaşım para konusunda alıngan olabilir, bu yüzden ondan ödünç almaktan kaçınıyorum.)
  4. He’s touchy about his work schedule, so make sure you don’t interrupt him during his designated working hours. (İş programıyla ilgili hassas, bu yüzden belirlenen çalışma saatleri içinde onu kesinlikle rahatsız etmeyin.)

Türkçe Karşılıkları İle İngilizce Örnek Cümleler:

  1. She’s a touchy person, so be careful what you say. (O, hassas bir kişi, bu yüzden ne söylediğine dikkat et.)
  2. He’s always touchy when someone mentions his height. (Boyuyla ilgili konuşulduğunda her zaman alıngan olur.)
  3. The boss can be touchy if you criticize his decisions. (Patron, kararlarını eleştirirseniz hassas olabilir.)
  4. Don’t be so touchy about your cooking, it was delicious. (Yemeğinle ilgili bu kadar hassas olma, harikaydı.)
  5. My sister is touchy about her weight, so I don’t bring it up. (Kız kardeşim kilosuyla ilgili hassas, bu yüzden konuşmuyorum.)
  6. Some people are touchy about their age, but I don’t mind telling mine. (Bazı insanlar yaşlarıyla ilgili alıngan olur, ama benimkini söylemekten rahatsızlık duymam.)
  7. He’s always touchy around his ex-girlfriend. (Eski sevgilisiyle her zaman alıngan davranır.)
  8. I try not to be too touchy with my friends, but sometimes they cross a line. (Arkadaşlarımla çok alıngan olmamaya çalışırım, ama bazen sınırı aşıyorlar.)
  9. She gets touchy when she’s tired, so let’s let her rest. (Yorgunken alıngan olur, bu yüzden dinlenmesine izin verelim.)
  10. Don’t be touchy about constructive criticism, it’s meant to help you. (Yapıcı eleştirilerle ilgili alıngan olma, sana yardımcı olmak için söylenir.)
  11. He’s touchy about his political views, so let’s avoid that topic. (Siyasi görüşleriyle ilgili hassas, o yüzden o konudan kaçınalım.)
  12. My boss is touchy about deadlines, so make sure you finish on time. (Patronum, teslim tarihleriyle

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.