Totter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Totter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Totter

İngilizce anlamı: sallanmak, sendelemek, topallamak

Totter kelimesi cümle içinde özne veya fiil olarak kullanılabilir. Ayrıca nesne olarak da kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. The old man tottered down the street. (Yaşlı adam sallanarak sokağa indi.)
2. The drunk man tottered on the sidewalk. (Sarhoş adam kaldırımda sendeledi.)
3. The toddler tottered as he learned to walk. (Yürümeyi öğrenirken çocuk sendeledi.)
4. The tower tottered in the earthquake. (Depremde kule sallandı.)
5. The economy is tottering due to inflation. (Ekonomi enflasyon nedeniyle sendeliyor.)
6. The business was tottering on the brink of bankruptcy. (İşletme iflasın eşiğinde sallanıyordu.)
7. She tottered in her high heels. (Yüksek topuklu ayakkabılarıyla sallandı.)
8. The bridge tottered in the strong wind. (Köprü güçlü rüzgarda sallandı.)
9. The building tottered after the explosion. (Patlamadan sonra bina sallandı.)
10. The tree tottered in the storm. (Fırtınada ağaç sallandı.)
11. The car tottered as it drove over the rough road. (Araba engebeli yolda sallandı.)
12. The politician’s career was tottering after the scandal. (Skandalın ardından siyasetçinin kariyeri sallantıdaydı.)
13. The vase tottered on the edge of the table. (Vazo masanın kenarında sallandı.)
14. The ladder tottered as he climbed it. (Tırmandığı merdiven sallandı.)
15. The boat tottered in the choppy water. (Dalgalı suda tekne sallandı.)
16. Her voice tottered as she spoke about her loss. (Kaybı hakkında konuşurken sesi titredi.)
17. The old bridge was tottering and needed to be repaired. (Eski köprü sallanıyordu ve tamir edilmeliydi.)
18. The chair tottered when he sat down on it. (Oturduğunda sandalye sallandı.)
19. The company was tottering on the brink of collapse. (Şirket çöküşün eşiğinde sallanıyordu.)
20. The athlete tottered as she crossed the finish line. (Bitiş çizgisini geçerken sporcu sendeledi.)

21. The elderly woman tottered as she walked with her walker. (Yaşlı kadın yürüteciyle yürürken sallandı.)
22. The drunk driver tottered out of the car after the accident. (Kaza sonrası sarhoş sürücü arabadan sendeledi.)
23. The tightrope walker tottered on the rope. (İp üzerinde yürüyen cambaz sallandı.)
24. The skyscraper tottered during the earthquake. (Deprem sırasında gökdelen sallandı.)
25. The branch tottered under the weight of the snow. (Karın ağırlığı altında dal sallandı.)

(Türkçe karşılıklarını yazmak için yeterli bilgi bulunmuyor.)