Tongue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tongue İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tongue Nedir?

Tongue İngilizce bir kelime olup, Türkçe karşılığı “dil” olarak çevrilebilir. Dil, ağız içindeki kaslarla kontrol edilen bir organ olarak konuşmamızı sağlar. Ayrıca tad alma ve yutma fonksiyonları da dilin görevleri arasındadır.

Örnek Cümleler:

  1. I burnt my tongue on the hot soup. (Sıcak çorbada dilimi yaktım.)
  2. He speaks fluent French and English tongues. (O, akıcı bir şekilde Fransızca ve İngilizce dillerini konuşur.)
  3. She couldn’t taste the salt because of her blocked nose and tongue. (Tıkalı burun ve dili nedeniyle tuzu tadıyamadı.)
  4. The baby’s tongue was sticking out while she slept. (Bebek uyurken dili dışarıda kalıyordu.)
  5. The chef’s tongue was his most important tool in the kitchen. (Aşçının mutfağındaki en önemli aracı diliydi.)
  6. The doctor examined the patient’s tongue to check for any abnormalities. (Doktor, herhangi bir anormallik olup olmadığını kontrol etmek için hastanın dilini muayene etti.)
  7. He couldn’t believe he spoke in tongues during the religious ceremony. (Dinî törende dillerinde konuştuğuna inanamadı.)
  8. She licked her lips and ran her tongue over her teeth after eating the ice cream. (Dondurmayı yedikten sonra dudaklarını yaladı ve dişlerinin üzerinden diliyle geçti.)
  9. The language teacher asked the students to practice rolling their tongues. (Dil öğretmeni öğrencilerin dillerini yuvarlamalarını pratik yapmalarını istedi.)
  10. The dog’s tongue hung out of its mouth as it panted. (Köpeğin dili nefes alırken ağzından dışarı sarktı.)
  11. She nervously wet her lips with her tongue before beginning her speech. (Konuşmasına başlamadan önce sinirli bir şekilde dudaklarını diliyle ıslattı.)
  12. He accidentally bit his tongue while chewing gum. (Sakız çiğnerken kazara dilini ısırdı.)
  13. The little girl made funny faces by sticking out her tongue. (Küçük kız, dilini dışarı çıkararak komik suratlar yaptı.)
  14. The singer’s tongue got tired from all the high notes. (Şarkıcının dili, tüm yüksek notlardan dolayı yorgun düştü.)
  15. He had a sore tongue from accidentally biting it earlier. (Daha önce kazara ısırdığı için dilinde yara vardı.)
  16. The baby’s first word was “mama,” which she said while sticking out her tongue. (Bebek ilk kelimesi “mama”yı, dili dışarıda kalarak söyledi.)
  17. The doctor advised him to clean his tongue regularly to avoid bad breath. (Doktor, kötü nefes kok

saklamak için dilini düzenli olarak temizlemesini önerdi.)
18. She was so surprised that she was left speechless, her tongue tied. (O kadar şaşırmıştı ki, dilinin düğümlendiği için konuşamadı.)

  1. The young child stuck out their tongue at the bully in defiance. (Küçük çocuk, zorbaya karşı isyan ederek dilini dışarı çıkardı.)
  2. The cat licked its fur with its rough tongue. (Kedi, tüylerini sert diliyle yaladı.)

Bu örnek cümlelerde “tongue” kelimesi çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Dil yanması, yabancı dil konuşma yeteneği, tat alma duyusu, dil muayenesi gibi tıbbi bir işlem, dil hareketleri, şarkı söylerken kullanılan dil teknikleri, dil temizliği, dilin yorgunluğu, dil kazaları gibi farklı durumlarda kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.