Tinkle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tinkle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tinkle

Türkçe anlamı: Hafifçe çıkan çıngırak sesi, idrar yapmak

  1. I heard a tinkle when I shook the box. (Kutuyu salladığımda hafif bir çıngırak sesi duydum.)
  2. The wind chimes made a lovely tinkle in the breeze. (Rüzgar çanları esintide hoş bir çıngırak sesi çıkardı.)
  3. The little girl giggled at the tinkle of the bells. (Küçük kız çanların çıngırak sesiyle kıkırdadı.)
  4. I need to tinkle before we leave the house. (Evinde çıkmadan önce idrar yapmam gerekiyor.)
  5. Excuse me, I have to tinkle. (Af edersiniz, idrar yapmam gerekiyor.)
  6. She was so desperate to tinkle that she almost couldn’t hold it any longer. (Çok acil bir şekilde idrar yapmak istedi, artık daha fazla tutamayacak gibiydi.)
  7. The sound of the tinkle was soothing to my ears. (Çıngırak sesi kulağıma hoş geldi.)
  8. The tinkle of the ice cubes in the glass was refreshing. (Bardağın içindeki buz küplerinin çıngırak sesi serinleticiydi.)
  9. The tinkle of her laughter filled the room. (Kahkahasının çıngırak sesi odayı doldurdu.)
  10. The tinkle of the bells signaled the start of the ceremony. (Çanların çıngırak sesi törenin başlangıcını belirtti.)
  11. I love the tinkle of wind chimes in the garden. (Bahçede rüzgar çanlarının çıngırak sesini seviyorum.)
  12. The tinkle of the piano keys filled the concert hall. (Piyano tuşlarının çıngırak sesi konser salonunu doldurdu.)
  13. She giggled at the tinkle of the doorbell. (Zili çalınca kıkırdadı.)
  14. The tinkle of the silverware signaled the start of the meal. (Gümüş çatal bıçakların çıngırak sesi yemeğin başladığını belirtti.)
  15. I heard the tinkle of her laughter from the other room. (Diğer odadan kahkahasının çıngırak sesini duydum.)
  16. The tinkle of the raindrops on the roof was soothing. (Çatıdaki yağmur damlalarının çıngırak sesi rahatlatıcıydı.)
  17. The tinkle of the dog’s collar alerted us to its presence. (Köpeğin tasmasının çıngırak sesi bize varlığını bildirdi.)
  18. The tinkle of the bicycle bell warned us to move out of the way. (Bisiklet çanının çıngırak sesi yolumuzdan çekilmemiz gerektiğini uyardı.)
  19. The tinkle of the ice cream truck brought back childhood memories. (Dondurma arabasının çıngırak sesi çocukluk anılarını can

landırdı.)
20. The tinkle of the wind chimes on the porch added to the peaceful ambiance. (Verandadaki rüzgar çanlarının çıngırak sesi huzurlu ortama katkıda bulundu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.