Tinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tinker, “tamirci” veya “hobici” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Tinker aynı zamanda İngilizce’de “hızlı ve hafif adımlarla yürümek” anlamına da gelir.

  1. She worked as a tinker and repaired pots and pans. (O, tamirci olarak çalıştı ve tencere ve tavaları tamir etti.)
  2. The tinker was skilled in fixing old clocks. (Tamirci, eski saatleri tamir etme konusunda yetenekliydi.)
  3. He tinkered with the engine until it was running smoothly. (Motorla oynayarak, onun düzgün çalışmasını sağladı.)
  4. The tinker worked on the bicycle all afternoon. (Tamirci, tüm öğleden sonra bisiklet üzerinde çalıştı.)
  5. She enjoyed tinkering with electronics in her spare time. (Boş zamanlarında elektronik aletlerle uğraşmaktan zevk aldı.)
  6. The tinker hammered the metal until it was flat. (Tamirci, metali düz hale gelene kadar çekiçledi.)
  7. He liked to tinker with car engines and make them run faster. (Araba motorlarıyla oynamayı sever ve onları daha hızlı çalıştırmaya çalışırdı.)
  8. The tinker repaired the broken lock on the door. (Tamirci, kapıdaki kırık kilidi tamir etti.)
  9. She spent hours tinkering with the design of the dress. (Elbise tasarımıyla saatlerce uğraştı.)
  10. The tinker sharpened the blades on the lawnmower. (Tamirci, çim biçme makinesindeki bıçakları bileme yaptı.)
  11. He was always tinkering with his guitar and trying to improve its sound. (Her zaman gitarıyla oynar ve onun sesini geliştirmeye çalışırdı.)
  12. The tinker fixed the leaky faucet in the kitchen. (Tamirci, mutfaktaki damlayan musluğu tamir etti.)
  13. She had a hobby of tinkering with old cars and restoring them. (Eski arabalarla uğraşma hobisi vardı ve onları restore etmeyi severdi.)
  14. The tinker welded the broken metal fence back together. (Tamirci, kırılan metal çiti tekrar kaynakladı.)
  15. He spent the weekend tinkering with his model airplane. (Hafta sonunu model uçağıyla oynayarak geçirdi.)
  16. The tinker repaired the squeaky door hinge. (Tamirci, çıtırtılı kapı menteşesini tamir etti.)
  17. She liked to tinker with her computer and customize it to her liking. (Bilgisayarla oynamayı sever ve onu kendi zevkine göre özelleştirmeyi sever.)
  18. The tinker fixed the broken handle on the teapot. (Tamirci, çaydanlıkta kırılan tutacağı tamir etti.)
    19
  1. He spent his retirement tinkering with antique furniture and restoring them to their former glory. (Emekli olduğunda antika mobilyalarla uğraştı ve onları eski ihtişamlarına geri döndürdü.)
  2. The tinker adjusted the gears on the bicycle to make it easier to ride uphill. (Tamirci, bisikletin dişlilerini ayarlayarak yokuş yukarı daha kolay sürüş yapılmasını sağladı.)

Türkçe anlamları:

  • tamirci
  • hobici
  • hızlı ve hafif adımlarla yürümek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.