Mingle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Mingle Nedir?
Mingle, İngilizce dilinde “karışmak, kaynaşmak” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle insanlar arasında kullanılır ve sosyal etkileşimleri ifade eder.
Örnek cümleler:
- We should mingle more with our neighbors. (Komşularımızla daha fazla kaynaşmalıyız.)
- I love to mingle with people from different cultures. (Farklı kültürlerden insanlarla kaynaşmayı seviyorum.)
- The party was a great opportunity to mingle with colleagues. (Parti, meslektaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- It’s easier to mingle at a small gathering than at a large event. (Büyük bir etkinlikte değil, küçük bir toplantıda kaynaşmak daha kolaydır.)
- My dog loves to mingle with other dogs at the park. (Köpeğim parkta diğer köpeklerle kaynaşmayı çok seviyor.)
- She was hesitant to mingle with strangers at first. (İlk başta yabancılarla kaynaşmaya çekindi.)
- The host encouraged everyone to mingle and get to know each other. (Ev sahibi herkesin kaynaşması ve birbirini tanıması için teşvik etti.)
- I always try to mingle with new colleagues when I start a new job. (Yeni bir işe başladığımda her zaman yeni meslektaşlarla kaynaşmaya çalışırım.)
- The festival is a great opportunity to mingle with people from all over the world. (Festival, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattır.)
- We decided to mingle with the crowd and enjoy the concert. (Kitleyle kaynaşmaya ve konserin tadını çıkarmaya karar verdik.)
- He loves to mingle with the locals when he travels to a new country. (Yeni bir ülkeye seyahat ettiğinde yerlilerle kaynaşmayı çok seviyor.)
- The students were encouraged to mingle with each other during orientation week. (Öğrenciler oryantasyon haftası boyunca birbirleriyle kaynaşmaya teşvik edildi.)
- The conference was a great opportunity to mingle with professionals in the field. (Konferans, alandaki profesyonellerle kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- We were able to mingle with the cast and crew after the play. (Oyunun ardından oyuncular ve ekip ile kaynaşabildik.)
- The mixer was a great chance to mingle with potential business partners. (Miksaj, potansiyel iş ortaklarıyla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- She always tries to mingle with people she meets at networking events. (Ağ etkinliklerinde tanıştığı insanlarla kaynaşmaya çalışır.)
- The wedding reception was a great opportunity to mingle with old friends. (Düğün resepsiyonu, eski arkadaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- The company picnic was a great chance for employees to mingle with their families. (Şirket pikniği, çalışanların aileleriyle kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- The barbeque was a great chance for us to mingle with our neighbors. (Barbekü, komşularımızla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
- The charity event was a great opportunity to mingle with people who share our passion for helping others. (Hayırseverlik etkinliği, başkalarına yardım etme konusunda tutkusu olan insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
Türkçe karşılıklar:
- Komşularımızla daha fazla kaynaşmalıyız.
- Farklı kültürlerden insanlarla kaynaşmayı seviyorum.
- Parti, meslektaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Büyük bir etkinlikte değil, küçük bir toplantıda kaynaşmak daha kolaydır.
- Köpeğim parkta diğer köpeklerle kaynaşmayı çok seviyor.
- İlk başta yabancılarla kaynaşmaya çekindi.
- Ev sahibi herkesin kaynaşması ve birbirini tanıması için teşvik etti.
- Yeni bir işe başladığımda her zaman yeni meslektaşlarla kaynaşmaya çalışırım.
- Festival, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattır.
- Kitleyle kaynaşmaya ve konserin tadını çıkarmaya karar verdik.
- Yeni bir ülkeye seyahat ettiğinde yerlilerle kaynaşmayı çok seviyor.
- Öğrenciler oryantasyon haftası boyunca birbirleriyle kaynaşmaya teşvik edildi.
- Konferans, alandaki profesyonellerle kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Oyunun ardından oyuncular ve ekip ile kaynaşabildik.
- Miksaj, potansiyel iş ortaklarıyla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Ağ etkinliklerinde tanıştığı insanlarla kaynaşmaya çalışır.
- Düğün resepsiyonu, eski arkadaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Şirket pikniği, çalışanların aileleriyle kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Barbekü, komşularımızla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
- Hayırseverlik etkinliği, başkalarına yardım etme konusunda tutkusu olan insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
Hemen Yorum Yaz