Mingle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mingle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mingle Nedir?


Mingle, İngilizce dilinde “karışmak, kaynaşmak” anlamına gelen bir fiildir. Genellikle insanlar arasında kullanılır ve sosyal etkileşimleri ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. We should mingle more with our neighbors. (Komşularımızla daha fazla kaynaşmalıyız.)
  2. I love to mingle with people from different cultures. (Farklı kültürlerden insanlarla kaynaşmayı seviyorum.)
  3. The party was a great opportunity to mingle with colleagues. (Parti, meslektaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  4. It’s easier to mingle at a small gathering than at a large event. (Büyük bir etkinlikte değil, küçük bir toplantıda kaynaşmak daha kolaydır.)
  5. My dog loves to mingle with other dogs at the park. (Köpeğim parkta diğer köpeklerle kaynaşmayı çok seviyor.)
  6. She was hesitant to mingle with strangers at first. (İlk başta yabancılarla kaynaşmaya çekindi.)
  7. The host encouraged everyone to mingle and get to know each other. (Ev sahibi herkesin kaynaşması ve birbirini tanıması için teşvik etti.)
  8. I always try to mingle with new colleagues when I start a new job. (Yeni bir işe başladığımda her zaman yeni meslektaşlarla kaynaşmaya çalışırım.)
  9. The festival is a great opportunity to mingle with people from all over the world. (Festival, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattır.)
  10. We decided to mingle with the crowd and enjoy the concert. (Kitleyle kaynaşmaya ve konserin tadını çıkarmaya karar verdik.)
  11. He loves to mingle with the locals when he travels to a new country. (Yeni bir ülkeye seyahat ettiğinde yerlilerle kaynaşmayı çok seviyor.)
  12. The students were encouraged to mingle with each other during orientation week. (Öğrenciler oryantasyon haftası boyunca birbirleriyle kaynaşmaya teşvik edildi.)
  13. The conference was a great opportunity to mingle with professionals in the field. (Konferans, alandaki profesyonellerle kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  14. We were able to mingle with the cast and crew after the play. (Oyunun ardından oyuncular ve ekip ile kaynaşabildik.)
  15. The mixer was a great chance to mingle with potential business partners. (Miksaj, potansiyel iş ortaklarıyla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  16. She always tries to mingle with people she meets at networking events. (Ağ etkinliklerinde tanıştığı insanlarla kaynaşmaya çalışır.)
  17. The wedding reception was a great opportunity to mingle with old friends. (Düğün resepsiyonu, eski arkadaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  1. The company picnic was a great chance for employees to mingle with their families. (Şirket pikniği, çalışanların aileleriyle kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  2. The barbeque was a great chance for us to mingle with our neighbors. (Barbekü, komşularımızla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)
  3. The charity event was a great opportunity to mingle with people who share our passion for helping others. (Hayırseverlik etkinliği, başkalarına yardım etme konusunda tutkusu olan insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Komşularımızla daha fazla kaynaşmalıyız.
  2. Farklı kültürlerden insanlarla kaynaşmayı seviyorum.
  3. Parti, meslektaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  4. Büyük bir etkinlikte değil, küçük bir toplantıda kaynaşmak daha kolaydır.
  5. Köpeğim parkta diğer köpeklerle kaynaşmayı çok seviyor.
  6. İlk başta yabancılarla kaynaşmaya çekindi.
  7. Ev sahibi herkesin kaynaşması ve birbirini tanıması için teşvik etti.
  8. Yeni bir işe başladığımda her zaman yeni meslektaşlarla kaynaşmaya çalışırım.
  9. Festival, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattır.
  10. Kitleyle kaynaşmaya ve konserin tadını çıkarmaya karar verdik.
  11. Yeni bir ülkeye seyahat ettiğinde yerlilerle kaynaşmayı çok seviyor.
  12. Öğrenciler oryantasyon haftası boyunca birbirleriyle kaynaşmaya teşvik edildi.
  13. Konferans, alandaki profesyonellerle kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  14. Oyunun ardından oyuncular ve ekip ile kaynaşabildik.
  15. Miksaj, potansiyel iş ortaklarıyla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  16. Ağ etkinliklerinde tanıştığı insanlarla kaynaşmaya çalışır.
  17. Düğün resepsiyonu, eski arkadaşlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  18. Şirket pikniği, çalışanların aileleriyle kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  19. Barbekü, komşularımızla kaynaşmak için harika bir fırsattı.
  20. Hayırseverlik etkinliği, başkalarına yardım etme konusunda tutkusu olan insanlarla kaynaşmak için harika bir fırsattı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.