Thronged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thronged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thronged

Anlamı: Kalabalık, tıklım tıklım, izdiham içinde olan

1. The streets were thronged with people celebrating the festival. (Sokaklar festivali kutlayan insanlarla tıklım tıklım doluydu.)
2. The shopping mall was thronged with shoppers during the holiday season. (Alışveriş merkezi tatil döneminde alışverişçilerle dolup taşıyordu.)
3. The train station was thronged with commuters during rush hour. (Tren istasyonu yoğun saatlerde işe gidenlerle dolup taşıyordu.)
4. The concert hall was thronged with music lovers. (Konser salonu müzikseverlerle tıklım tıklım doluydu.)
5. The airport was thronged with passengers waiting to board their flights. (Havalimanı uçuşlarına binmek için bekleyen yolcularla dolup taşıyordu.)
6. The museum was thronged with tourists admiring the art collections. (Müze, sanat koleksiyonlarını hayranlıkla izleyen turistlerle tıklım tıklım doluydu.)
7. The park was thronged with families enjoying a picnic. (Park, piknik yaparak eğlenen ailelerle dolup taşıyordu.)
8. The movie theater was thronged with moviegoers waiting to see the latest blockbuster. (Sinema, son çıkan hit filmleri izlemek için bekleyen filmseverlerle tıklım tıklım doluydu.)
9. The restaurant was thronged with diners on Valentine’s Day. (Restoran Sevgililer Günü’nde yemek yiyen müşterilerle dolup taşıyordu.)
10. The beach was thronged with tourists soaking up the sun. (Plaj turistlerle dolup taşıyordu, güneşin tadını çıkarıyorlardı.)
11. The shopping street was thronged with shoppers during the Black Friday sale. (Alışveriş caddesi, Siyah Cuma indirimleri sırasında alışverişçilerle dolup taşıyordu.)
12. The nightclub was thronged with partygoers dancing to the music. (Gece kulübü, müzik eşliğinde dans eden parti severlerle tıklım tıklım doluydu.)
13. The stadium was thronged with fans cheering for their favorite team. (Stadyum, favori takımlarını destekleyen taraftarlarla dolup taşıyordu.)
14. The zoo was thronged with families enjoying a day out. (Hayvanat bahçesi, dışarıda eğlenen ailelerle tıklım tıklım doluydu.)
15. The university was thronged with students rushing to their classes. (Üniversite, sınıflarına yetişmek için koşan öğrencilerle dolup taşıyordu.)
16. The fairground was thronged with people enjoying the rides and games. (Fuar alanı, eğlence tesislerini ve oyunları keyifle kullanan insanlarla dolup taşıyordu.)
17. The bus station was thronged with

passengers waiting for their buses to arrive. (Otobüs istasyonu, otobüslerinin gelmesini bekleyen yolcularla tıklım tıklım doluydu.)
18. The city center was thronged with tourists taking photos of the famous landmarks. (Şehir merkezi, ünlü yerleri fotoğraflayan turistlerle dolup taşıyordu.)

19. The amusement park was thronged with children having fun on the rides. (Lunapark, eğlence tesislerinde eğlenen çocuklarla tıklım tıklım doluydu.)
20. The conference hall was thronged with attendees eager to learn from the keynote speakers. (Konferans salonu, ana konuşmacılardan öğrenmek isteyen katılımcılarla dolup taşıyordu.)