Thorough İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thorough İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thorough

Thorough, tam, eksiksiz veya titiz anlamlarına gelir. Bir işin, bir incelemenin veya bir planın detaylı bir şekilde yapılması veya incelenmesi gerektiğinde kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She did a thorough cleaning of the house before the guests arrived. (Misafirler gelmeden önce evi tam temizledi.)
2. The teacher gave us a thorough explanation of the math problem. (Öğretmen matematik problemi hakkında bize eksiksiz bir açıklama yaptı.)
3. The police conducted a thorough investigation into the crime. (Polis suç hakkında tam bir araştırma yaptı.)
4. The doctor performed a thorough examination of the patient. (Doktor hastayı tam bir muayene yaptı.)
5. The company conducted a thorough market research before launching the new product. (Şirket yeni ürünü piyasaya sürmeden önce tam bir pazar araştırması yaptı.)
6. She has a thorough knowledge of French literature. (O, Fransız edebiyatı hakkında tam bir bilgiye sahip.)
7. The book provides a thorough analysis of the economic crisis. (Kitap, ekonomik krizin tam bir analizini sunar.)
8. The restaurant has a reputation for providing thorough customer service. (Restoran, tam müşteri hizmeti sağlama konusunda bir üne sahiptir.)
9. The company conducted a thorough background check on the job applicant. (Şirket iş başvurusu yapan kişinin geçmişi hakkında tam bir araştırma yaptı.)
10. She made sure to read the instructions thoroughly before starting the project. (Proje başlamadan önce talimatları tam olarak okuduğundan emin oldu.)
11. The lawyer conducted a thorough review of the case before going to trial. (Avukat davanın durumunu incelemesi için tam bir değerlendirme yaptı.)
12. The doctor advised his patient to take a thorough medical exam before starting an exercise program. (Doktor, egzersiz programına başlamadan önce hastasının tam bir tıbbi muayene yapmasını önerdi.)
13. The researcher conducted a thorough literature review before starting the study. (Araştırmacı, çalışmaya başlamadan önce tam bir literatür taraması yaptı.)
14. She gave the car a thorough cleaning before returning it to the rental agency. (Kiralama ajansına arabayı geri vermeden önce tam bir temizlik yaptı.)
15. The manager conducted a thorough performance review of the employees. (Yönetici, çalışanların performansını tam bir inceleme yaptı.)
16. The chef gave the dish a thorough seasoning before serving it. (Şef yemeği servis etmeden önce tam bir baharatlama yaptı.)
17. The teacher gave the students a thorough explanation of the grammar rules. (Öğretmen öğrencilere dilbilgisi kuralları hakkında tam bir açıklama yaptı.)
18. The inspector conducted a thorough inspection of the building before issuing the permit. (Denetçi, izni vermeden önce binanın tam bir den

etçiğini yaptı.)
19. The team conducted a thorough analysis of the project requirements before starting the development. (Ekip, geliştirmeye başlamadan önce proje gereksinimlerinin tam bir analizini yaptı.)

20. The scientist conducted a thorough experiment to test the hypothesis. (Bilim adamı, hipotezi test etmek için tam bir deney yaptı.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)