Tear Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tear Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tear Open İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Yırtmak, parçalamak, açmak.

1. I accidentally tore open my shirt when I got caught on a nail. (Kaza eseri gömleğimi bir çivide yakalayıp yırttım.)
2. The dog was trying to tear open the bag of dog food. (Köpek köpek maması torbasını yırtmaya çalışıyordu.)
3. She used a knife to tear open the package. (Paketi açmak için bir bıçak kullandı.)
4. The wind was so strong that it tore open the tent. (Rüzgar o kadar güçlüydü ki çadırı yırttı.)
5. He couldn’t wait to tear open his birthday present. (Doğum günü hediyesini açmak için sabırsızlanıyordu.)
6. She started to tear open the envelope, but then remembered she needed to sign the card first. (Zarfı yırtmaya başladı ama sonra kartı imzalaması gerektiğini hatırladı.)
7. The children love to tear open the piñata at birthday parties. (Çocuklar doğum günü partilerinde piñata’yı yırtmayı çok seviyorlar.)
8. He was so angry that he tore open the letter and threw it in the bin. (O kadar sinirliydi ki mektubu yırtıp çöpe attı.)
9. The storm tore open the roof of the house. (Fırtına evin çatısını yırttı.)
10. She accidentally tore open the bag of flour and it spilled all over the floor. (Kazara un torbasını yırttı ve tümü yerlere döküldü.)
11. He used his teeth to tear open the wrapper of the candy. (Şekerin paketini açmak için dişlerini kullandı.)
12. The explosion tore open the side of the building. (Patlama bina yanını yırttı.)
13. She was so excited to see the present that she tore open the wrapping paper. (Hediyesini görmek için o kadar heyecanlıydı ki hediye kağıdını yırttı.)
14. The surgeon had to tear open the chest to perform the surgery. (Cerrah ameliyatı yapmak için göğsü yırtmak zorunda kaldı.)
15. The sound of the thunder made the sky tear open with lightning. (Gök gürültüsü gökyüzünü şimşeklerle yırttı.)
16. The cat was trying to tear open the bag of catnip. (Kedi kedi otu torbasını yırtmaya çalışıyordu.)
17. She had to use all her strength to tear open the jar lid. (Kavanoz kapağını açmak için tüm gücünü kullanmak zorunda kaldı.)
18. The angry customer threatened to tear open the packaging if he didn’t get a refund. (Kızgın müşteri, geri ödeme yapmazlarsa ambalajı yırtacağıyla tehdit etti.)
19. The earthquake

19. The earthquake was so strong that it tore open the ground and created a fissure. (Deprem o kadar şiddetliydi ki yer yarıldı ve çatlak oluştu.)
20. The kids were trying to tear open the piñata but it was too strong for them. (Çocuklar piñatayı yırtmaya çalışıyorlardı ama çok güçlüydü.)

Türkçe Anlamları: Yırtmak, parçalamak, açmak.

Not: Cümlelerde kullanılan fiil zamanları farklılık göstermektedir.