Tailor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tailor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

TAILOR İLE İLGİLİ CÜMLELER (SENTENCES WITH TAILOR)

Tailor, Türkçe’de terzi anlamına gelmektedir. Bir kişinin kıyafetlerini ölçü alarak dikmesi, tamir etmesi ve değiştirmesi işini yapan kişidir.

Örnek Cümleler:

1. My tailor is going to make me a new suit for my wedding. (Terzim, düğünüm için bana yeni bir takım elbise yapacak.)
2. The tailor took my measurements and said my pants will be ready in a week. (Terzi, ölçülerimi aldı ve pantolonlarımın bir hafta içinde hazır olacağını söyledi.)
3. She asked the tailor to hem the dress a little shorter. (Elbisenin etek boyunu biraz daha kısaltması için terziye sordu.)
4. The tailor is known for his excellent workmanship. (Terzi, mükemmel işçiliğiyle tanınıyor.)
5. I need to find a good tailor to alter my suit. (Takım elbisemi değiştirmek için iyi bir terzi bulmam gerekiyor.)
6. The tailor can add pockets to your jacket if you like. (Eğer isterseniz terzi ceketinize cepler ekleyebilir.)
7. She is learning how to be a tailor at a fashion school. (Moda okulunda bir terzi olmayı öğreniyor.)
8. The tailor recommended a different fabric for the shirt. (Terzi, gömlek için farklı bir kumaş önerdi.)
9. He has been a tailor for over 30 years. (O, 30 yılı aşkın süredir terzi olarak çalışıyor.)
10. The tailor will sew the buttons back on your coat. (Terzi, paltonuzdaki düğmeleri yeniden dikmeye çalışacak.)
11. The tailor’s shop is located on Main Street. (Terzinin dükkanı Ana Caddede bulunuyor.)
12. I love the way my new dress fits, thanks to my talented tailor. (Yeni elbisemin oturuş şeklini, yetenekli terzim sayesinde seviyorum.)
13. The tailor used a special technique to create the pleats in my skirt. (Terzi, eteğimdeki pileleri oluşturmak için özel bir teknik kullandı.)
14. The tailor can adjust the waist of your pants to make them fit better. (Terzi, pantolonun belini ayarlayarak daha iyi oturmasını sağlayabilir.)
15. She always goes to the same tailor because she likes the way he makes her clothes. (Her zaman aynı terziye gider çünkü kıyafetlerini nasıl yaptığını seviyor.)
16. The tailor is very skilled at creating custom suits. (Terzi, özel takım elbiseler yapma konusunda çok yetenekli.)
17. He needs to go to the tailor to have the buttons on his shirt replaced. (Gömleğindeki düğmeleri değiştirmek için terziye gitmesi gerekiyor.)
18. The tailor recommended a different style for the jacket collar. (

Terzi, ceketin yaka stilini değiştirmeyi önerdi.)
19. My tailor is able to replicate any design I bring him. (Terzim, yanıma getirdiğim herhangi bir tasarımı kopyalayabiliyor.)

20. The tailor uses high-quality materials to make his clothes. (Terzi, kıyafetlerini yapmak için yüksek kaliteli malzemeler kullanıyor.)