Magnanimously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnanimously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnanimously Nedir?

Magnanimously, Türkçe karşılığıyla “cömertçe” veya “büyük kalpli bir şekilde” anlamına gelir. İnsanların başkalarına karşı hoşgörülü, yardımsever ve fedakar olması durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. She acted magnanimously by forgiving her friend’s mistake. (Arkadaşının hatasını affederek cömert davrandı.)
2. The CEO magnanimously donated a large sum of money to the charity. (CEO, hayır kurumuna büyük bir para bağışında bulundu.)
3. He magnanimously offered to share his meal with the homeless man. (Evsiz adamla yemeğini paylaşmayı cömertçe teklif etti.)
4. She accepted the apology magnanimously and moved on. (Özrü cömertçe kabul etti ve devam etti.)
5. The coach magnanimously praised the team’s effort despite their loss. (Antrenör, takımın yenilgisine rağmen çabalarını cömertçe övdü.)
6. The millionaire magnanimously paid for everyone’s dinner at the restaurant. (Milyoner, restoranda herkesin yemeğini cömertçe ödedi.)
7. She magnanimously allowed her younger sibling to use her favorite toy. (En sevdiği oyuncakla kardeşine cömertçe izin verdi.)
8. The politician magnanimously stepped down from his position to avoid scandal. (Politikacı, skandalı önlemek için görevinden cömertçe istifa etti.)
9. He magnanimously shared the credit for the project’s success with his team. (Projenin başarısı için takımıyla cömertçe kredi paylaştı.)
10. The teacher magnanimously gave the student a second chance to complete the assignment. (Öğretmen, öğrenciye görevi tamamlamak için cömertçe ikinci bir şans verdi.)
11. The company magnanimously offered free training to its employees. (Şirket, çalışanlarına cömertçe ücretsiz eğitim sundu.)
12. She magnanimously took the blame for the mistake even though it wasn’t her fault. (Hatası olmamasına rağmen, suçu cömertçe üstlendi.)
13. The wealthy businessman magnanimously donated a new building to the university. (Zengin iş adamı, üniversiteye yeni bir bina cömertçe bağışladı.)
14. The generous donor magnanimously gave a large sum of money to the hospital. (Cömert bağışçı, hastaneye büyük bir para bağışında bulundu.)
15. The team captain magnanimously congratulated the opposing team on their victory. (Takım kaptanı, rakip takımı zaferleri için cömertçe tebrik etti.)
16. He magnanimously offered to help his neighbor with her groceries. (Komşusunun alışverişlerine cömertçe yardım teklif etti.)
17. The movie star magnanimously donated her designer

dress to a charity auction. (Film yıldızı, tasarım elbisesini bir hayırseverlik açık artırmada cömertçe bağışladı.)
18. The team owner magnanimously paid for the injured player’s medical expenses. (Takım sahibi, yaralı oyuncunun tıbbi masraflarını cömertçe ödedi.)

19. She magnanimously volunteered to organize the fundraiser for the local animal shelter. (Yerel hayvan barınağı için bağış toplama etkinliğini cömertçe organize etmeyi gönüllü olarak üstlendi.)
20. The celebrity magnanimously donated his time to visit sick children in the hospital. (Ünlü, hastanede hasta çocukları ziyaret etmek için cömertçe zamanını bağışladı.)

(Türkçe karşılıklarını parantez içinde belirttik.)