Swank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swank Nedir?

Swank, bir kişinin kendini gösterişli, şık ve lüks bir şekilde sergilemesi anlamına gelir. Bu kelime, genellikle insanların giyim tarzları, davranışları veya genel yaşam tarzları hakkında kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She always dresses in swank outfits that catch everyone’s attention. (O her zaman dikkatleri üzerine çeken gösterişli kıyafetler giyer.)
  2. The hotel’s lobby was decorated with swank furniture and expensive artwork. (Otelin lobisi gösterişli mobilyalar ve pahalı sanat eserleriyle dekore edilmişti.)
  3. He throws swank parties that are the talk of the town. (O, kasabanın konuştuğu gösterişli partiler düzenler.)
  4. Her swank lifestyle includes driving a luxury car and traveling to exotic destinations. (Onun gösterişli yaşam tarzı lüks bir araba kullanmayı ve egzotik yerlere seyahat etmeyi içerir.)
  5. The billionaire’s swank yacht was the envy of everyone at the marina. (Milyarderin gösterişli yatı marinadaki herkesin kıskanacağı bir şeydi.)
  6. The swank restaurant was fully booked for weeks in advance. (Gösterişli restoran haftalar öncesinden tamamen doluydu.)
  7. He had a swank watch that cost more than my entire wardrobe. (O, benim tüm gardırobumdan daha pahalı olan bir gösterişli saat sahibiydi.)
  8. The fashion designer’s swank penthouse overlooked the entire city. (Moda tasarımcısının gösterişli çatı katı tüm şehre hakimdi.)
  9. She stayed at a swank resort on the beach for her honeymoon. (Balayı için o plajdaki gösterişli bir tatil köyünde kaldı.)
  10. The swank nightclub had a strict dress code for its patrons. (Gösterişli gece kulübü müşterileri için sıkı bir giyim koduna sahipti.)
  11. His swank office had a view of the city skyline. (Onun gösterişli ofisi şehir manzarasına sahipti.)
  12. The swank perfume store offered exclusive scents that were hard to find anywhere else. (Gösterişli parfüm mağazası başka hiçbir yerde bulunmayan özel kokular sunuyordu.)
  13. The movie star’s swank lifestyle was documented in the tabloids. (Film yıldızının gösterişli yaşam tarzı magazin dergilerinde belgelenmişti.)
  14. The swank hotel had a rooftop pool and a Michelin-starred restaurant. (Gösterişli otel, çatı havuzu ve Michelin yıldızlı bir restoranı vardı.)
  15. She took a swank limousine to the red carpet event. (Kırmızı halı etkinliğine gösterişli bir limuzinle gitti.)
  16. The swank art gallery showcased works by famous artists. (G

österişli sanat galerisi ünlü sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyordu.)
17. The swank jewelry store had diamonds and pearls that sparkled under the bright lights. (Gösterişli mücevher mağazası parlak ışıklar altında parlayan elmas ve incileri satıyordu.)

  1. The swank penthouse had a private elevator that opened right into the living room. (Gösterişli çatı katında, doğrudan oturma odasına açılan özel bir asansör vardı.)
  2. She hired a swank wedding planner to ensure her special day was perfect. (O, özel gününün mükemmel olması için gösterişli bir düğün planlayıcısı tuttu.)
  3. The swank vacation home had a private beach and a staff to cater to their every need. (Gösterişli tatil evi özel bir plaja ve her ihtiyacına hizmet eden bir personele sahipti.)

(Türkçe karşılıkların solunda yer alacak şekilde)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.