Lounge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lounge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lounge Nedir?

Lounge, İngilizce bir kelime olup, Türkçe karşılığı “salon” veya “oturma odası” olarak çevrilebilir. Bir evin veya otelin ortak kullanım alanlarından biri olan lounge, genellikle konforlu oturma alanları ve kahve, çay gibi atıştırmalıkların servis edildiği bir yerdir.

Örnek Cümleler:

  1. We sat in the lounge and waited for our flight. (Uçuşumuzu beklemek için salonda oturduk.)
  2. The hotel lounge had a beautiful view of the sea. (Otel salonu, denizin güzel bir manzarasına sahipti.)
  3. He was relaxing in the lounge with a book. (Kitap okuyarak salonun rahat atmosferinde dinleniyordu.)
  4. I like to watch TV in the lounge after dinner. (Akşam yemeğinden sonra salonda televizyon izlemeyi severim.)
  5. The lounge was decorated with elegant furniture and artwork. (Salon şık mobilyalar ve sanat eserleri ile dekore edilmişti.)
  6. The lounge was full of people chatting and drinking coffee. (Salon, sohbet eden ve kahve içen insanlarla doluydu.)
  7. She found a quiet corner in the lounge to read her book. (Kitabını okumak için salonun sakin bir köşesini buldu.)
  8. We enjoyed the complimentary snacks in the lounge. (Ücretsiz atıştırmalıkların tadını salonda çıkardık.)
  9. The lounge was the perfect place to catch up on some work. (Salon, bazı işleri halletmek için mükemmel bir yerdi.)
  10. The lounge was dimly lit and had a cozy feel to it. (Salon loş ışıklarla aydınlatılmıştı ve sıcak bir atmosfere sahipti.)
  11. The hotel’s lounge was open 24 hours a day for guests. (Otelin salonu, misafirler için günün 24 saati açıktı.)
  12. He ordered a glass of wine from the lounge’s bar. (Bardan bir kadeh şarap sipariş etti.)
  13. The lounge had a fireplace that added to its cozy ambiance. (Salonda sıcak bir atmosfere katkıda bulunan bir şömine vardı.)
  14. We had a great time socializing in the lounge with other guests. (Diğer misafirlerle salonda sosyalleşmekten keyif aldık.)
  15. The lounge was the perfect spot for a romantic evening. (Salon, romantik bir akşam için mükemmel bir yerdi.)
  16. The lounge was equipped with a TV, magazines, and board games for guests to enjoy. (Misafirlerin keyifli vakit geçirebileceği bir TV, dergi ve oyunlarla donatılmıştı.)
  17. She met her friends in the hotel lounge for a drink. (Arkadaşlarıyla bir içki için otel salonunda buluştu.)
  18. The lounge was always clean and well-maintained. (Salon her zaman temiz ve bakımlıydı
  1. The lounge was decorated with colorful throw pillows and soft blankets. (Salon, renkli yastık ve yumuşak battaniyelerle dekore edilmişti.)
  2. We spent a lazy afternoon in the lounge, enjoying the comfortable seating and peaceful atmosphere. (Rahat oturma alanları ve huzurlu atmosferin tadını çıkararak, tembel bir öğleden sonra salonda geçirdik.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.