Supremacist İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Supremacist Nedir?
Supremacist kelimesi Türkçede “üstünlük yanlısı” anlamına gelir ve genellikle bir grubun, ırkın, cinsiyetin ya da dinin diğerlerinden üstün olduğunu iddia eden insanları tanımlamak için kullanılır.
Örnek Cümleler:
-
He was known for his supremacist views and was often criticized for them. (O, üstünlük yanlısı görüşleriyle tanınıyordu ve bu nedenle sık sık eleştiriliyordu.)
-
The supremacist group gathered in the park to protest against immigration. (Üstünlük yanlısı grup, göçmenlere karşı protesto yapmak için parkta toplandı.)
-
Many people believe that the president is a white supremacist. (Birçok insan, başkanın beyaz üstünlük yanlısı olduğuna inanıyor.)
-
The supremacist ideology has no place in modern society. (Üstünlük yanlısı ideolojinin modern toplumda yeri yok.)
-
She was fired from her job for her supremacist comments. (O, üstünlük yanlısı yorumları nedeniyle işinden kovuldu.)
-
The supremacist movement is growing in popularity among some extremist groups. (Üstünlük yanlısı hareket, bazı aşırılıkçı gruplar arasında popülerlik kazanıyor.)
-
The school has a zero-tolerance policy for supremacist behavior. (Okul, üstünlük yanlısı davranışlar için sıfır tolerans politikası uyguluyor.)
-
The supremacist group advocated for a ban on interracial marriages. (Üstünlük yanlısı grup, ırklararası evliliklere yasak getirilmesini savundu.)
-
The movie was criticized for its portrayal of supremacist ideas. (Film, üstünlük yanlısı fikirlerin tasvir edilmesi nedeniyle eleştirildi.)
-
The supremacist leader was arrested for hate speech. (Üstünlük yanlısı lider, nefret söylemi nedeniyle tutuklandı.)
-
We must stand up against supremacist ideologies and fight for equality. (Üstünlük yanlısı ideolojilere karşı durmalı ve eşitlik için mücadele etmeliyiz.)
-
The supremacist group was responsible for several acts of violence against minority communities. (Üstünlük yanlısı grup, azınlık toplumlara karşı birkaç şiddet eyleminden sorumlu tutuldu.)
-
The company fired an employee for being a known supremacist. (Şirket, bilinen bir üstünlük yanlısı olduğu için bir çalışanını işten çıkardı.)
-
The supremacist rally was met with counter-protests from anti-racist groups. (Üstünlük yanlısı miting, ırkçılık karşıtı grupların karşı protestolarıyla karşılandı.)
-
The supremacist movement is a threat to our democracy and values. (Üstünlük yanlısı hare
-
It’s important to challenge supremacist beliefs and promote diversity and inclusion. (Üstünlük yanlısı inançları sorgulamak ve çeşitliliği ve dahil etmeyi teşvik etmek önemlidir.)
-
The supremacist group’s message is one of hate and intolerance. (Üstünlük yanlısı grubun mesajı nefret ve hoşgörüsüzlük üzerine kurulu.)
-
The rise of supremacist ideologies is a cause for concern in many countries. (Üstünlük yanlısı ideolojilerin yükselişi, birçok ülkede endişe sebebi.)
-
The supremacist movement has been linked to several terrorist attacks. (Üstünlük yanlısı hareket, birkaç terör saldırısıyla ilişkilendirildi.)
-
We must educate ourselves and others about the dangers of supremacist beliefs. (Üstünlük yanlısı inançların tehlikeleri hakkında kendimizi ve diğerlerini eğitmeliyiz.)
Hemen Yorum Yaz