Lilac İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lilac İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lilac Nedir?

Lilac, lila renkteki çiçekleri olan bir çalı veya küçük ağaç türüdür. Çiçekleri hoş kokulu ve genellikle bahar mevsiminde açar.

Örnek Cümleler:

1. The lilac bushes in my garden are in full bloom.
   (Türkçe: Bahçemdeki lila çalıları tamamen çiçek açtı.)

2. She wore a beautiful dress with lilac-colored accents.
   (Türkçe: Lila renkli ayrıntılarla süslenmiş güzel bir elbise giydi.)

3. The air was filled with the sweet fragrance of lilacs.
   (Türkçe: Havada lila çiçeklerinin tatlı kokusu vardı.)

4. The lilac is a popular choice for landscaping due to its beautiful flowers.
   (Türkçe: Lila çiçekleri nedeniyle peyzaj için popüler bir seçimdir.)

5. She received a bouquet of lilacs on her birthday.
   (Türkçe: Doğum gününde lila buketi aldı.)

6. The lilac tree provided shade for the children playing in the yard.
   (Türkçe: Lila ağacı, bahçede oynayan çocuklar için gölgelik sağladı.)

7. The lilac bushes need to be pruned regularly to maintain their shape.
   (Türkçe: Lila çalıları şekillerini korumak için düzenli olarak budanmalıdır.)

8. She painted the walls of her bedroom a soft lilac color.
   (Türkçe: Yatak odasının duvarlarını yumuşak lila renkli boyadı.)

9. The bride carried a bouquet of white roses and lilacs.
   (Türkçe: Gelin, beyaz güller ve lila çiçeklerinden oluşan bir buket taşıdı.)

10. The lilac blooms only last for a few weeks each year.
    (Türkçe: Lila çiçekleri yalnızca yılda birkaç hafta açar.)

11. She loved the delicate lilac scent of her perfume.
    (Türkçe: Parfümünün hoş lila kokusunu sevdi.)

12. The lilac trees in the park attract many visitors in the springtime.
    (Türkçe: Parktaki lila ağaçları bahar aylarında birçok ziyaretçiyi çeker.)

13. The lilac is a symbol of first love and youthful innocence.
    (Türkçe: Lila, ilk aşk ve gençlik masumiyetinin sembolüdür.)

14. She arranged a vase of lilacs on the dining room table.
    (Türkçe: Yemek odası masasına bir vazo lila çiçeği düzenledi.)

15. The lilac blooms contrasted beautifully against the blue sky.
    (Türkçe: Lila çiçekleri, mavi gökyüzüne

karşı güzel bir kontrast oluşturdu.)

16. The lilac is a popular choice for bridal bouquets.
    (Türkçe: Lila, gelin buketleri için popüler bir seçimdir.)

17. The lilac petals fell gently to the ground, creating a beautiful carpet.
    (Türkçe: Lila yaprakçıkları yavaşça yere düştü, güzel bir halı oluşturdu.)

18. She enjoyed sitting under the shade of the lilac tree and reading a book.
    (Türkçe: Lila ağacının gölgesinde oturup kitap okumaktan keyif aldı.)

19. The lilac bushes need plenty of water to thrive.
    (Türkçe: Lila çalıları gelişebilmek için bol miktarda suya ihtiyaç duyar.)

20. She wore a lilac scarf to match her outfit.
    (Türkçe: Kıyafetine uygun olması için lila bir atkı taktı.)