Summon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Summon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Summon kelimesinin Türkçe anlamı nedir?


Summon, bir kişiyi, bir topluluğu veya bir nesneyi çağırmak veya toplamak için kullanılan bir fiildir.

Örnek cümleler:


1. I will summon the waiter to take our order. (Garsonu çağırmak için çağıracağım.)
2. The judge summoned the witness to the stand. (Hakim şahidi şahitlik yapması için çağırdı.)
3. She summoned the courage to speak in front of the audience. (İzleyicilerin önünde konuşmak için cesaretini topladı.)
4. The king summoned his army to defend the kingdom. (Kral krallığı savunmak için ordusunu çağırdı.)
5. The teacher summoned the students to the front of the class. (Öğretmen öğrencileri sınıfın önüne çağırdı.)
6. The company summoned a meeting to discuss the budget. (Şirket bütçeyi tartışmak için bir toplantı çağırdı.)
7. The police summoned the suspect to the station. (Polis şüpheliyi istasyona çağırdı.)
8. He summoned all his strength to lift the heavy box. (Ağır kutuyu kaldırmak için tüm gücünü topladı.)
9. The council summoned the residents to discuss the new road plans. (Konsey, yeni yol planlarını tartışmak için sakinleri çağırdı.)
10. The emergency services were summoned to the scene of the accident. (Kaza yerine acil servis çağrıldı.)
11. The priest summoned the congregation to prayer. (Rahip cemaati dua etmeye çağırdı.)
12. The coach summoned the team to the locker room for a pep talk. (Antrenör, takımı motive etmek için soyunma odasına çağırdı.)
13. The parents summoned the children to the dinner table. (Ebeveynler çocukları yemek masasına çağırdı.)
14. The landlord summoned the tenants to a meeting about the new lease. (Ev sahibi, yeni kira sözleşmesi hakkında kiracıları toplantıya çağırdı.)
15. The company summoned a consultant to help with the project. (Şirket proje için yardımcı olmak üzere bir danışman çağırdı.)
16. The government summoned a summit to address the climate crisis. (Hükümet, iklim kriziyle ilgili bir zirve toplantısı çağırdı.)
17. The principal summoned the parents to discuss their child’s behavior. (Müdür, öğrencinin davranışı hakkında ebeveynleri çağırdı.)
18. The captain summoned the crew to prepare for the storm. (Kaptan fırtınaya hazırlanmak için mürettebatı çağırdı.)
19. The doctor summoned the patient to the examination room. (Doktor hastayı muayene odasına çağırdı.)
20. The manager summoned the employees to announce the new promotion. (Yönetici, yeni terfileri duyurmak için çalışanları çağırdı.)

Yukarıdaki

Türkçe Karşılıkları:


1. Garsonu çağırmak için çağıracağım.
2. Hakim şahidi şahitlik yapması için çağırdı.
3. İzleyicilerin önünde konuşmak için cesaretini topladı.
4. Kral krallığı savunmak için ordusunu çağırdı.
5. Öğretmen öğrencileri sınıfın önüne çağırdı.
6. Şirket bütçeyi tartışmak için bir toplantı çağırdı.
7. Polis şüpheliyi istasyona çağırdı.
8. Ağır kutuyu kaldırmak için tüm gücünü topladı.
9. Konsey, yeni yol planlarını tartışmak için sakinleri çağırdı.
10. Kaza yerine acil servis çağrıldı.
11. Rahip cemaati dua etmeye çağırdı.
12. Antrenör, takımı motive etmek için soyunma odasına çağırdı.
13. Ebeveynler çocukları yemek masasına çağırdı.
14. Ev sahibi, yeni kira sözleşmesi hakkında kiracıları toplantıya çağırdı.
15. Şirket proje için yardımcı olmak üzere bir danışman çağırdı.
16. Hükümet, iklim kriziyle ilgili bir zirve toplantısı çağırdı.
17. Müdür, öğrencinin davranışı hakkında ebeveynleri çağırdı.
18. Kaptan fırtınaya hazırlanmak için mürettebatı çağırdı.
19. Doktor hastayı muayene odasına çağırdı.
20. Yönetici, yeni terfileri duyurmak için çalışanları çağırdı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.