Lever İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lever İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lever

Lever, hareketi veya kuvveti artırmak veya azaltmak için kullanılan basit bir makinedir. Bu makine, bir noktada uygulanan kuvveti diğer tarafta etkisini artırarak veya azaltarak iş yapar.

İşte 20 tane örnek cümle:

  1. The mechanic used a lever to lift the heavy engine. (Mekanik, ağır motoru kaldırmak için bir kaldıraç kullandı.)
  2. With the help of a lever, he was able to move the boulder. (Bir kaldıraç yardımıyla, kocaman kayayı hareket ettirebildi.)
  3. The seesaw is a type of lever. (Salıncak, bir kaldıraç türüdür.)
  4. She used a lever to open the window. (Pencereyi açmak için bir kaldıraç kullandı.)
  5. A crowbar is a type of lever used to lift heavy objects. (Kırbaç, ağır nesneleri kaldırmak için kullanılan bir kaldıraç türüdür.)
  6. The gymnast used the lever to propel herself into the air. (Jimnastikçi, kendisini havaya itmek için kaldıraçı kullandı.)
  7. The lever system made it easier for them to open the door. (Kaldıraç sistemi, kapıyı açmayı kolaylaştırdı.)
  8. He used a lever to pry open the lid of the paint can. (Boya kutusunun kapağını açmak için bir kaldıraç kullandı.)
  9. The balance scale works on the principle of a lever. (Denge terazisi, bir kaldıraç ilkesine göre çalışır.)
  10. The lever on the machine was broken and needed to be replaced. (Makinedeki kaldıraç kırıldı ve değiştirilmesi gerekiyordu.)
  11. She used a lever to adjust the height of the chair. (Sandalyenin yüksekliğini ayarlamak için bir kaldıraç kullandı.)
  12. The lever on the bicycle helped him to climb the hill. (Bisikletin kaldıraçı, tepeleri tırmanmasına yardımcı oldu.)
  13. He used a lever to tighten the bolt. (Cıvatanın sıkılaştırılması için bir kaldıraç kullandı.)
  14. The lever arm was too short to lift the box. (Kaldıraç kolunun kutuyu kaldırmak için çok kısa olduğu.)
  15. The weightlifter used a lever to lift the heavy weights. (Ağırlık kaldırmacı, ağır ağırlıkları kaldırmak için bir kaldıraç kullandı.)
  16. The door handle is a type of lever. (Kapı kolu, bir kaldıraç türüdür.)
  17. He used a lever to turn off the faucet. (Musluğu kapatmak için bir kaldıraç kullandı.)
  18. The lever system allowed them to move the heavy furniture
  1. She used a lever to lift the car so that she could change the tire. (Lastiği değiştirebilmek için arabayı kaldırmak için bir kaldıraç kullandı.)
  2. The lever was the key to unlocking the mystery of the ancient machine. (Kaldıraç, antik makinenin sırrını çözmenin anahtarıydı.)

(Türkçe çevirileri kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.