Suitcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suitcase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suitcase Nedir?

Suitcase, Türkçe’de “bavul” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Genellikle seyahatlerde giysilerin, ayakkabıların ve diğer kişisel eşyaların taşınması için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I need to pack my suitcase before we leave for the airport. (Havaalanına gitmeden önce bavulumu paketlemem gerekiyor.)
2. He carried a heavy suitcase up the stairs. (O, ağır bir bavulu merdivenlerden yukarı taşıdı.)
3. She lost her suitcase at the train station. (O, tren istasyonunda bavulunu kaybetti.)
4. The suitcase is too big to fit in the overhead compartment. (Bavul, üst gözlem bölmesine sığacak kadar küçük değil.)
5. I packed my suitcase with clothes and toiletries for the trip. (Gezi için giysilerim ve tuvalet malzemelerimle bavulumu doldurdum.)
6. The bellhop carried my suitcase to my room. (Bellhop, bavulumu odama taşıdı.)
7. She forgot her passport in her suitcase. (O, pasaportunu bavulunda unuttu.)
8. The customs officer asked me to open my suitcase. (Gümrük memuru bavulumu açmamı istedi.)
9. He struggled to lift the heavy suitcase into the car. (Ağır bavulu arabaya kaldırmakta zorlandı.)
10. I accidentally left my laptop in my suitcase. (Laptopumu yanlışlıkla bavuluma bıraktım.)
11. She packed her suitcase the night before the trip. (O, geziye çıkmadan önce bavulunu gece önceden hazırladı.)
12. He found a suitcase full of money at the airport. (Havaalanında para dolu bir bavul buldu.)
13. She bought a new suitcase for her upcoming vacation. (Yaklaşan tatili için yeni bir bavul satın aldı.)
14. The suitcase was too heavy for her to lift. (Bavul, onun kaldıramayacağı kadar ağırdı.)
15. He forgot to pack his toothbrush in his suitcase. (Diş fırçasını bavuluna koymayı unuttu.)
16. She opened her suitcase to find her favorite dress. (Favori elbisesini bulmak için bavulunu açtı.)
17. The airline lost my suitcase on my way to Paris. (Havayolu, Paris’e giderken bavulumu kaybetti.)
18. He struggled to close the overstuffed suitcase. (Tıkış tıkış dolu bavulu kapatmakta zorlandı.)
19. She bought a small suitcase for her weekend trip. (Hafta sonu gezisi için küçük bir bavul satın aldı.)
20. The suitcase had a broken wheel, making it difficult to roll. (Bavulun bir tekerleği kırıktı, bu nedenle sürmek zordu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Havaalanına gitmeden önce bavulumu paketlemem gerekiyor.
2. O, ağır bir bavulu merdivenlerden yukarı taşıdı.
3. O, tren istasyonunda bavulunu kaybetti.
4. Bavul, üst gözlem bölmesine sığacak kadar küçük değil.
5. Gezi için giysilerim ve tuvalet malzemelerimle bavulumu doldurdum.
6. Bellhop, bavulumu odama taşıdı.
7. O, pasaportunu bavulunda unuttu.
8. Gümrük memuru bavulumu açmamı istedi.
9. Ağır bavulu arabaya kaldırmakta zorlandı.
10. Laptopumu yanlışlıkla bavuluma bıraktım.
11. O, geziye çıkmadan önce bavulunu gece önceden hazırladı.
12. Havaalanında para dolu bir bavul buldu.
13. Yaklaşan tatili için yeni bir bavul satın aldı.
14. Bavul, onun kaldıramayacağı kadar ağırdı.
15. Diş fırçasını bavuluna koymayı unuttu.
16. Favori elbisesini bulmak için bavulunu açtı.
17. Havayolu, Paris’e giderken bavulumu kaybetti.
18. Tıkış tıkış dolu bavulu kapatmakta zorlandı.
19. Hafta sonu gezisi için küçük bir bavul satın aldı.
20. Bavulun bir tekerleği kırıktı, bu nedenle sürmek zordu.