Less İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Less İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Less İle İlgili Cümleler

Less kelimesi Türkçe’de “daha az” anlamına gelir ve cümle içinde sıklıkla kullanılır. İşte 20 örnek cümle:

1. I need less sugar in my coffee. (Kahvemde daha az şeker istiyorum.)
2. She has less money than I do. (O, benden daha az para sahibi.)
3. The doctor recommended less salt in my diet. (Doktor, diyetimde daha az tuz kullanmamı önerdi.)
4. We have less time than we thought. (Düşündüğümüzden daha az zamanımız var.)
5. The store had less inventory than usual. (Mağazanın stoku normalden daha azdı.)
6. I prefer less crowded beaches. (Daha az kalabalık plajları tercih ederim.)
7. He had less experience than the other applicants. (Diğer başvuru sahiplerinden daha az deneyime sahipti.)
8. They spent less money on advertising this year. (Bu yıl reklama daha az para harcadılar.)
9. The movie was less exciting than I expected. (Film, beklediğimden daha az heyecan vericiydi.)
10. He ate less food after his workout. (Egzersizden sonra daha az yemek yedi.)
11. We had less rain this summer than last year. (Bu yaz geçen yıla göre daha az yağmur yağdı.)
12. The room had less light than I needed. (Odamda ihtiyacım olan kadar ışık yoktu.)
13. She had less luggage than I did. (O, benden daha az bagajı vardı.)
14. The company had less profit than the previous year. (Şirket, önceki yıla göre daha az kar elde etti.)
15. He spoke less fluently in the second language. (İkinci dilde daha az akıcı konuştu.)
16. The plant needs less water in the winter. (Bitki kışın daha az suya ihtiyaç duyar.)
17. They had less interest in the topic than I did. (O, konuya benden daha az ilgi duydu.)
18. The new car gets less mileage than my old one. (Yeni araba, eski arabama göre daha az kilometre yapıyor.)
19. He had less luck in the second round of the competition. (Yarışmanın ikinci turunda daha az şansı vardı.)
20. I had less energy after staying up late. (Geç saatlere kadar kalmamdan sonra daha az enerjim vardı.)

21. The recipe calls for less salt than I thought. (Tarifte düşündüğümden daha az tuz kullanılıyor.)
22. She has less patience with her children when she’s tired. (Yorgun olduğunda çocuklarına karşı daha az sabırlı.)
23. The new software requires less memory than the old one. (Yeni yazılım eskisine göre daha az bellek gerektiriyor.)
24. I have less stress since I started meditating. (Meditasyona başladığımdan beri daha az stresim var.)
25. The dress cost less than I expected. (Elbise, beklediğimden daha az tuttu.)
26. He had less enthusiasm for the project than his colleagues. (Meslektaşlarına göre projeye daha az hevesliydi.)
27. The restaurant had less customers than usual on a weekday. (Restoran, hafta içi normalden daha az müşterisi vardı.)
28. She spent less time on social media after reading a book on mindfulness. (Mindfulness üzerine bir kitap okuduktan sonra daha az sosyal medya kullandı.)
29. The hotel room was less spacious than the pictures online. (Otel odası, çevrimiçi fotoğraflarda göründüğünden daha az genişti.)
30. He had less success in the second half of the season. (Sezonun ikinci yarısında daha az başarı elde etti.)

Bu cümlelerde “less” kelimesi, daha az sayıda, miktar, kalite, yoğunluk, süre vb. ifade etmek için kullanılmıştır.