Subtitle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Subtitle
Subtitle, filmler, diziler, videolar gibi görsel medya içeriklerindeki diyalogları yazılı olarak belirten ve izleyicilere yardımcı olan bir metindir.
Örnek cümleler:
- I always watch movies with subtitles to improve my English. (Her zaman İngilizcemizi geliştirmek için altyazılı filmler izlerim.)
- The subtitles were not properly synced with the video. (Altyazılar, video ile uyumlu bir şekilde değildi.)
- The foreign film was dubbed in English with subtitles for the hearing impaired. (Yabancı film, İngilizce dublajlıydı ve işitme engelliler için altyazılıydı.)
- The subtitles helped me understand the dialogue in the foreign movie. (Altyazılar, yabancı filmdeki diyalogları anlamama yardımcı oldu.)
- She couldn’t hear the dialogue, so she relied on the subtitles. (Diyalogları duyamadığı için altyazılara güvendi.)
- The subtitles were too small for me to read. (Altyazılar, okumak için benim için çok küçüktü.)
- The subtitles were in a different language than the audio. (Altyazılar, sesle farklı bir dildeydi.)
- The DVD came with subtitles in multiple languages. (DVD, çoklu dilde altyazılarla birlikte geldi.)
- He preferred to watch the movie without subtitles to fully immerse himself in the language. (Dili tamamen hissetmek için altyazısız film izlemeyi tercih etti.)
- The subtitles were not accurate and had many mistakes. (Altyazılar doğru değildi ve birçok hata içeriyordu.)
- I turned on the subtitles to help me follow the plot of the movie. (Filmdeki hikayeyi takip etmeme yardımcı olması için altyazıları açtım.)
- The subtitles were distracting and took away from the visual experience of the movie. (Altyazılar dikkat dağıtıcıydı ve film deneyiminden çaldı.)
- The movie had optional subtitles that could be turned on or off. (Filmin isteğe bağlı altyazıları vardı ve açılıp kapatılabilirdi.)
- The subtitles were hard to read because of the bright background. (Parlak arka plan nedeniyle altyazılar okumak zordu.)
- The subtitles were perfectly synced with the audio. (Altyazılar, sesle mükemmel bir şekilde senkronize edildi.)
- The subtitles were essential for me to understand the thick accents in the movie. (Altyazılar, filmdeki kalın aksanları anlamam için önemliydi.)
- The subtitles were translated poorly and didn’t capture the nuances of the language. (Altyazılar kötü tercüme edildi ve dilin inceliklerini yakalamadı.)
- The subtitles were a lifesaver for the non-native speakers in the audience. (Altyazılar, izleyiciler arasındaki yabancı konuşmac
ilerin hayatını kurtardı.)
19. The subtitles were in a small font size and difficult to read from a distance. (Altyazılar, küçük bir yazı tipi boyutundaydı ve uzaktan okumak zordu.)
- The movie theater offered special glasses for the hearing impaired that displayed subtitles. (Sinema, işitme engelliler için altyazıları görüntüleyen özel gözlükler sundu.)
Hemen Yorum Yaz