Submersible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Submersible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Submersible Nedir?

Submersible, su altında çalışabilen veya seyahat edebilen bir araçtır. Bu araçlar, su altındaki keşif, araştırma veya kurtarma işlemleri için kullanılır. Submersible’lar, su altındaki basınç farklılıklarına dayanacak şekilde tasarlanır.

Örnek Cümleler:

1. The submersible dove beneath the waves, disappearing from view. (Submersible, dalga altına batarak gözden kayboldu.)
2. The marine biologist used a submersible to explore the depths of the ocean. (Deniz biyoloğu, okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir denizaltı kullandı.)
3. The submersible was equipped with a powerful light to help navigate the dark depths. (Submersible, karanlık derinliklerde yolculuk yapmaya yardımcı olmak için güçlü bir ışıkla donatılmıştı.)
4. The submersible was able to withstand the pressure at depths of up to 2000 meters. (Submersible, 2000 metre derinliklerdeki basınca dayanabilecek şekilde tasarlanmıştı.)
5. The team used a submersible to search for the wreckage of the sunken ship. (Ekip, batan geminin enkazını aramak için bir denizaltı kullandı.)
6. The submersible was controlled remotely from the surface of the water. (Submersible, sudaki yüzeyden uzaktan kontrol edildi.)
7. The submersible was equipped with advanced sonar equipment to detect underwater objects. (Submersible, su altındaki nesneleri tespit etmek için gelişmiş sonar ekipmanıyla donatılmıştı.)
8. The submersible was powered by a rechargeable battery. (Submersible, şarj edilebilir bir batarya tarafından çalıştırılmıştı.)
9. The submersible was used to study the geology of the ocean floor. (Submersible, okyanus tabanının jeolojisini incelemek için kullanıldı.)
10. The submersible was able to stay underwater for several hours at a time. (Submersible, bir seferde birkaç saat boyunca su altında kalabiliyordu.)
11. The submersible’s crew consisted of a pilot and two scientists. (Submersible’ın mürettebatı bir pilot ve iki bilim adamından oluşuyordu.)
12. The submersible was launched from a research vessel. (Submersible, bir araştırma gemisinden fırlatıldı.)
13. The submersible was used to collect samples of marine life for scientific research. (Submersible, bilimsel araştırmalar için deniz yaşamı örnekleri toplamak için kullanıldı.)
14. The submersible was equipped with a camera to record video footage of underwater life. (Submersible, su altı yaşamının video kaydını yapmak için bir kamera ile donatılmıştı.)
15. The submersible’s hull was made of

titanium to withstand the corrosive effects of saltwater. (Submersible’ın gövdesi, tuzlu suyun korozyon etkilerine dayanacak şekilde titanyumdan yapılmıştı.)
16. The submersible’s propellers allowed it to move through the water with great precision. (Submersible’ın pervaneleri, su altında büyük bir hassasiyetle hareket etmesine olanak tanıyordu.)

17. The submersible was used to explore an underwater cave system. (Submersible, su altındaki bir mağara sistemini keşfetmek için kullanıldı.)
18. The submersible’s cockpit was pressurized to protect the crew from the extreme pressures of the deep sea. (Submersible’ın kokpiti, mürettebatı derin denizin aşırı basınçlarından korumak için basınçlandırılmıştı.)
19. The submersible’s exterior was covered in a special coating to reduce drag and increase speed. (Submersible’ın dış yüzeyi, direnci azaltmak ve hızı artırmak için özel bir kaplama ile kaplanmıştı.)
20. The submersible was able to descend to depths of up to 6000 meters. (Submersible, 6000 metreye kadar olan derinliklere inebiliyordu.)

(Türkçe çeviriler sadeleştirilerek verilmiştir.)