Stunner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stunner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stunner ne demek?

Stunner İngilizce bir kelime olup, “şaşırtıcı, etkileyici veya çarpıcı bir şey” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The sunset over the ocean was an absolute stunner. (Okyanus üzerindeki günbatımı tam anlamıyla etkileyiciydi.)
2. She looked like a stunner in her new dress. (Yeni elbisesiyle harika görünüyordu.)
3. The team’s victory was a stunner for their opponents. (Takımın zaferi rakipleri için şaşırtıcıydı.)
4. The movie’s plot twist was a real stunner. (Filmin hikaye twisti gerçekten çarpıcıydı.)
5. The singer’s performance was a stunner and left the audience in awe. (Şarkıcının performansı harikaydı ve izleyicileri hayrete düşürdü.)
6. The fireworks show was a real stunner and lit up the night sky. (Havai fişek gösterisi gerçekten etkileyiciydi ve gece gökyüzünü aydınlattı.)
7. The athlete’s record-breaking performance was a stunner for the sports world. (Spor dünyası için rekor kıran sporcu performansı bir şaşırtıcıydı.)
8. The diamond ring he gave her was a stunner and left her speechless. (Verdiği elmas yüzük gerçekten etkileyiciydi ve onu suskun bıraktı.)
9. The painting was a stunner and drew a large crowd at the art exhibition. (Tablo etkileyiciydi ve sanat sergisinde büyük bir kalabalık çekti.)
10. The restaurant’s seafood platter was a stunner and left the diners satisfied. (Restoranın deniz ürünleri tabağı etkileyiciydi ve yemek yiyenleri memnun bıraktı.)
11. The mountain views from the cabin were a stunner and took their breath away. (Kabinin dağ manzaraları etkileyiciydi ve nefeslerini kesti.)
12. The fashion show’s finale was a stunner and had everyone talking. (Moda şovunun finali etkileyiciydi ve herkesin konuşmasına neden oldu.)
13. The new sports car was a stunner and turned heads on the street. (Yeni spor araba etkileyiciydi ve sokakta başları döndürdü.)
14. The singer’s voice was a stunner and left the judges in awe. (Şarkıcının sesi harikaydı ve jüriyi hayrete düşürdü.)
15. The newly renovated hotel lobby was a stunner and impressed the guests. (Yenilenmiş otel lobisi etkileyiciydi ve konukları etkiledi.)
16. The wedding dress was a stunner and made the bride look like a princess. (Gelinlik etkileyiciydi ve gelini bir prenses gibi gösterdi.)
17. The view from the top of the mountain was a stunner and worth the hike. (Dağın tepesinden manzara etkileyiciydi

18. The play’s twist ending was a stunner and left the audience in shock. (Oyunun twist sonu etkileyiciydi ve izleyicileri şok etti.)
19. The fireworks display on New Year’s Eve was a stunner and lit up the whole city. (Yılbaşı gecesi havai fişek gösterisi etkileyiciydi ve tüm şehri aydınlattı.)
20. The athlete’s unexpected win was a stunner and caused a sensation in the sports world. (Sporcu beklenmedik bir şekilde kazandı ve spor dünyasında büyük bir heyecan yarattı.)

(Tüm İngilizce cümleler kalın mavi yazılmıştır.)