Study İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Study İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Study

Study, Türkçe’de “çalışma, inceleme, araştırma” gibi anlamlara gelir.

1. I need to study for my final exam. (Final sınavım için çalışmam gerekiyor.)
2. She spends hours every day studying the piano. (Her gün saatlerce piyano çalışıyor.)
3. The researchers studied the effects of the new drug. (Araştırmacılar, yeni ilacın etkilerini incelediler.)
4. He is studying medicine at university. (O, üniversitede tıp okuyor.)
5. I want to study abroad next year. (Gelecek yıl yurtdışında okumak istiyorum.)
6. The scientists studied the behavior of animals in their natural habitat. (Bilim adamları, hayvanların doğal yaşam alanlarındaki davranışlarını incelediler.)
7. She is always studying something new. (O, her zaman yeni bir şeyler öğreniyor.)
8. He studied economics in college. (O, üniversitede ekonomi okudu.)
9. They are studying the effects of climate change on the environment. (Onlar, iklim değişikliğinin çevre üzerindeki etkilerini inceliyorlar.)
10. I need to study more before I can take the test. (Sınava girmeden önce daha çok çalışmam gerekiyor.)
11. She is studying to become a lawyer. (O, avukat olmak için çalışıyor.)
12. The students studied the history of ancient civilizations. (Öğrenciler, antik medeniyetlerin tarihini incelediler.)
13. He spent months studying for the bar exam. (O, baro sınavına hazırlanmak için aylarını harcadı.)
14. She is studying hard to get into a good university. (İyi bir üniversiteye girmek için sıkı çalışıyor.)
15. The scientists studied the effects of pollution on the ocean. (Bilim adamları, okyanus üzerindeki kirliliğin etkilerini incelediler.)
16. He is studying engineering at the university. (O, üniversitede mühendislik okuyor.)
17. The researchers studied the effects of exercise on mental health. (Araştırmacılar, egzersizin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini incelediler.)
18. She spent hours studying the art history textbook. (Sanat tarihi ders kitabını saatlerce çalıştı.)
19. He is studying to become a pilot. (O, pilot olmak için çalışıyor.)
20. The doctors studied the patient’s medical history before making a diagnosis. (Doktorlar, teşhis koymadan önce hastanın tıbbi geçmişini incelediler.)

Study

21. She studies every day to improve her language skills. (Dil becerilerini geliştirmek için her gün çalışır.)
22. The researchers are studying the effects of sleep on productivity. (Araştırmacılar, verimlilik üzerinde uyku etkilerini inceliyorlar.)
23. He studied the map before heading out on the hiking trail. (Yürüyüş parkuruna çıkmadan önce haritayı inceledi.)
24. She is studying computer science at university. (O, üniversitede bilgisayar bilimleri okuyor.)
25. The team studied the market trends before launching their new product. (Ekip, yeni ürünlerini piyasaya sürmeden önce piyasa trendlerini inceledi.)
26. He needs to study more before he can pass the driver’s license test. (Sürücü belgesi sınavını geçebilmesi için daha fazla çalışması gerekiyor.)
27. She studied the textbook thoroughly to prepare for the final exam. (Final sınavına hazırlanmak için ders kitabını detaylı bir şekilde inceledi.)
28. They are studying the impact of social media on mental health. (Sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkisini inceliyorlar.)
29. He studied the historical documents in the archive to write his research paper. (Araştırma makalesini yazmak için arşivdeki tarihi belgeleri inceledi.)
30. She is studying fashion design to pursue her dream career. (Hayallerindeki kariyeri yapmak için moda tasarımı okuyor.)
31. The scientists studied the effects of radiation on human health. (Bilim adamları, radyasyonun insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelediler.)
32. He needs to study more to improve his grades. (Notlarını yükseltmek için daha fazla çalışması gerekiyor.)
33. She studied the recipe carefully before cooking the meal. (Yemeği pişirmeden önce tarifi dikkatlice inceledi.)
34. They are studying the effects of music on mood. (Müziğin ruh hali üzerindeki etkilerini inceliyorlar.)
35. He is studying abroad to experience different cultures. (Farklı kültürleri deneyimlemek için yurtdışında okuyor.)