Lassitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lassitude İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lassitude Nedir?

Lassitude, yorgunluk, bitkinlik, tükenmişlik, enerji kaybı ve hareketsizlik hissi gibi durumları ifade eden bir kelime olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I’m feeling a sense of lassitude after the long flight. (Uzun uçuş sonrası bir bitkinlik hissi var.)
  2. The heat and humidity caused a feeling of lassitude in the office. (Ofisteki sıcak ve nem, bir tükenmişlik hissi yarattı.)
  3. Her lassitude was evident after her morning run. (Sabah koşusu sonrası onun yorgunluğu belli oldu.)
  4. The lassitude in his voice was obvious. (Sesindeki enerji kaybı açıktı.)
  5. She could barely move due to the lassitude in her limbs. (Uzuvlarındaki bitkinlik nedeniyle neredeyse hareket edemiyordu.)
  6. Lassitude had overtaken her after a long day of work. (Uzun bir iş gününün ardından tükenmişlik onu ele geçirmişti.)
  7. The lassitude caused by the illness was overwhelming. (Hastalık nedeniyle ortaya çıkan bitkinlik eziciydi.)
  8. The heatwave had left everyone feeling a sense of lassitude. (Sıcak hava dalgası, herkesi bir bitkinlik hissiyle bırakmıştı.)
  9. The athlete was struggling with lassitude after a strenuous workout. (Zorlu bir antrenman sonrası sporcu yorgunlukla mücadele ediyordu.)
  10. She had to take a break due to the lassitude caused by the medication. (İlaç nedeniyle oluşan yorgunluk nedeniyle mola vermek zorunda kaldı.)
  11. The lassitude in the air made it difficult to breathe. (Havadaki yorgunluk, nefes almayı zorlaştırdı.)
  12. The lassitude in his expression showed that he was not interested. (Yüz ifadesindeki enerji kaybı, ilgisiz olduğunu gösterdi.)
  13. The long hike left them feeling a sense of lassitude. (Uzun yürüyüş onları bir bitkinlik hissiyle bıraktı.)
  14. The lassitude caused by the heat made it hard to focus. (Sıcaklıktan kaynaklanan yorgunluk, odaklanmayı zorlaştırdı.)
  15. The medication had a side effect of lassitude. (İlaç, bir yorgunluk yan etkisi yarattı.)
  16. The lassitude in his body was due to his sedentary lifestyle. (Vücudundaki bitkinlik, hareketsiz yaşam tarzından kaynaklanıyordu.)
  17. The lassitude in her voice indicated that she was not feeling well. (Sesindeki enerji kaybı, iyi hissetmediğini gösteriyordu.)
  18. The lassitude in the room made it feel stuffy and suffocating. (Odadaki yorgun
  1. The lassitude in his mood affected his ability to socialize. (Ruhsal enerji kaybı, sosyalleşme becerisini etkiledi.)
  2. The lassitude in her movements suggested she needed a break. (Hareketlerindeki bitkinlik, mola ihtiyacı olduğunu düşündürdü.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.