Strawberry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strawberry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strawberry (Çilek) Nedir?

Çilek, çalı şeklindeki bitkilerin meyvesidir. Tatlı, sulu ve parlak kırmızı renkli olan çilek, yaz mevsiminde en çok tüketilen meyvelerden biridir.

Örnek Cümleler:

1. Strawberries are my favorite fruit. (Çilekler benim en sevdiğim meyvelerdir.)
2. She made a strawberry smoothie for breakfast. (Kahvaltı için çilekli bir smoothie hazırladı.)
3. The strawberry jam is delicious on toast. (Çilek reçeli ekmek üzerinde çok lezzetli.)
4. We went strawberry picking at the farm. (Çiftlikte çilek toplamaya gittik.)
5. The strawberry shortcake was a hit at the party. (Çilekli kek partiye damga vurdu.)
6. I added some sliced strawberries to my salad. (Salatama dilimlenmiş çilekler ekledim.)
7. He bought a pint of strawberries at the farmer’s market. (Çiftçi pazarında bir ölçek çilek satın aldı.)
8. She sprinkled some sugar on her strawberries. (Çileklerinin üzerine biraz şeker serpti.)
9. The children enjoyed the strawberry ice cream. (Çocuklar çilekli dondurmadan keyif aldılar.)
10. The strawberry festival is held every June. (Çilek festivali her Haziran ayında düzenlenir.)
11. The cake was topped with fresh strawberries. (Kek taze çileklerle süslenmişti.)
12. She planted a strawberry patch in her garden. (Bahçesinde bir çilek tarlası dikti.)
13. The bartender made a strawberry daiquiri for the customer. (Barmen müşteriye çilekli daiquiri hazırladı.)
14. They served a strawberry tart for dessert. (Tatlı olarak çilekli tart sundular.)
15. She bought a container of fresh strawberries from the grocery store. (Manavdan taze çilek dolu bir kap aldı.)
16. The smoothie was made with strawberry, banana, and yogurt. (Smoothie çilek, muz ve yoğurt ile yapıldı.)
17. She put some

sliced strawberries on top of her cereal. (Kahvaltılık gevreklerinin üzerine dilimlenmiş çilekler koydu.)
18. They went to the strawberry fields to pick their own fruit. (Kendi meyvelerini toplamak için çilek tarlalarına gittiler.)

19. He ordered a strawberry milkshake at the diner. (Lokantada bir çilekli sütshake sipariş etti.)
20. The aroma of the strawberries filled the room. (Çileklerin kokusu odayı doldurdu.)