Stranded İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stranded İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stranded Nedir?


Stranded, Türkçe’de “mahsur kalmak” veya “sıkışıp kalmak” anlamına gelir. Bu kelime, bir yere gidememek veya beklenmedik bir durumda kalmak anlamında da kullanılabilir.

Örnek Cümleler:


1. I got stranded at the airport last night. (Dün gece havaalanında mahsur kaldım.)
2. The hikers were stranded on the mountain for three days. (Yürüyüşçüler üç gün boyunca dağda sıkışıp kaldılar.)
3. The ship was stranded on a reef. (Gemiler kayalıklara sıkıştı.)
4. We were stranded in the middle of nowhere. (Hiçbir yerde sıkışıp kaldık.)
5. The heavy rain stranded the commuters. (Aşırı yağmur işe gidenleri mahsur bıraktı.)
6. The car broke down and we were stranded on the side of the road. (Araba bozuldu ve yolda sıkışıp kaldık.)
7. The snowstorm stranded the entire town. (Kar fırtınası tüm kasabayı mahsur bıraktı.)
8. The family was stranded in a remote village. (Aile uzak bir köyde mahsur kaldı.)
9. The airline stranded hundreds of passengers. (Hava yolu yüzlerce yolcuyu mahsur bıraktı.)
10. The soldiers were stranded in enemy territory. (Askerler düşman bölgesinde sıkışıp kaldılar.)
11. The power outage stranded people in the elevator. (Elektrik kesintisi asansörde mahsur kalanları bıraktı.)
12. The flooding stranded many residents. (Sel birçok sakinin mahsur kalmasına neden oldu.)
13. The stranded whale was rescued by a team of experts. (Mahsur kalmış balina bir ekip uzman tarafından kurtarıldı.)
14. The climbers were stranded on the mountain peak. (Tırmanıcılar dağın zirvesinde mahsur kaldılar.)
15. The boat was stranded on the shore. (Tekne sahile sıkıştı.)
16. The bus broke down and the passengers were stranded for hours. (Otobüs bozuldu ve yolcular saatlerce mahsur kaldılar.)
17. The hurricane stranded many people in their homes. (Kasırga birçok insanın evinde mahsur kalmasına neden oldu.)
18. The stranded traveler had to sleep in the airport. (Mahsur kalan yolcu havaalanında uyumak zorunda kaldı.)
19. The skiers were stranded on the mountain due to heavy snow. (Kayakçılar yoğun kar nedeniyle dağda mahsur kaldılar.)
20. The stranded driver had to call for roadside assistance. (Sıkışan sürücü yol kenarında yardım çağırmak zorunda kaldı.)

Türkçe Karşılıklar:


1. I got stranded at the airport last night. (Dün gece havaalanında mahsur kaldım.)
2. The hikers were stranded on the mountain for three days. (Yürüyüşçüler üç gün boyunca dağda sıkışıp kaldılar.)
3. The ship was stranded on a reef. (Gemiler kayalıklara sıkıştı.)
4. We were stranded in the middle of nowhere. (Hiçbir yerde sıkışıp kaldık.)
5. The heavy rain stranded the commuters. (Aşırı yağmur işe gidenleri mahsur bıraktı.)
6. The car broke down and we were stranded on the side of the road. (Araba bozuldu ve yolda sıkışıp kaldık.)
7. The snowstorm stranded the entire town. (Kar fırtınası tüm kasabayı mahsur bıraktı.)
8. The family was stranded in a remote village. (Aile uzak bir köyde mahsur kaldı.)
9. The airline stranded hundreds of passengers. (Hava yolu yüzlerce yolcuyu mahsur bıraktı.)
10. The soldiers were stranded in enemy territory. (Askerler düşman bölgesinde sıkışıp kaldılar.)
11. The power outage stranded people in the elevator. (Elektrik kesintisi asansörde mahsur kalanları bıraktı.)
12. The flooding stranded many residents. (Sel birçok sakinin mahsur kalmasına neden oldu.)
13. The stranded whale was rescued by a team of experts. (Mahsur kalmış balina bir ekip uzman tarafından kurtarıldı.)
14. The climbers were stranded on the mountain peak. (Tırmanıcılar dağın zirvesinde mahsur kaldılar.)
15. The boat was stranded on the shore. (Tekne sahile sıkıştı.)
16. The bus broke down and the passengers were stranded for hours. (Otobüs bozuldu ve yolcular saatlerce mahsur kaldılar.)
17. The hurricane stranded many people in their homes. (Kasırga birçok insanın evinde mahsur kalmasına neden oldu.)
18. The stranded traveler had to sleep in the airport. (Mahsur kalan yolcu havaalanında uyumak zorunda kaldı.)
19. The skiers were stranded on the mountain due to heavy snow. (Kayakçılar yoğun kar nedeniyle dağda mahsur kaldılar.)
20. The stranded driver had to call for roadside assistance. (Sıkışan sürücü yol kenarında yardım çağırmak zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.