Stem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stem İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Sap, gövde veya dal kısmı

  1. The stem of the flower was long and slender. / Çiçeğin sapı uzun ve inceydi.
  2. She broke the stem of the wine glass accidentally. / Kazara şarap kadehinin sapını kırdı.
  3. The stem of the tree was thick and sturdy. / Ağacın gövdesi kalın ve sağlamdı.
  4. The stem of the boat was damaged in the storm. / Fırtınada teknenin gövdesi hasar gördü.
  5. The roses have thorny stems. / Güllerin dikenli gövdeleri var.
  6. The steam from the boiling water hit her in the face. / Kaynamış su buharı yüzüne çarptı.
  7. She steamed the vegetables for dinner. / Akşam yemeği için sebzeleri buharda pişirdi.
  8. We could see the steam rising from the hot springs. / Sıcak kaynaklardan yükselen buharları görebiliyorduk.
  9. The steam engine revolutionized transportation. / Buharlı motor ulaşımı devrimleştirdi.
  10. The chef steamed the seafood to perfection. / Şef deniz ürünlerini mükemmel şekilde buharda pişirdi.
  11. She was steaming with anger when she found out what happened. / Olayı öğrendiğinde öfkeyle kaynadı.
  12. The kettle started to steam when the water boiled. / Su kaynayınca çaydanlık buhar yapmaya başladı.
  13. The bathroom mirror steamed up after his shower. / Duştan sonra banyo aynası buğulandı.
  14. The company is a stem of a larger corporation. / Şirket daha büyük bir holdingin bir dalıdır.
  15. He studied the stem of the word to understand its meaning. / Kelimenin kökünü inceleyerek anlamını anlamaya çalıştı.
  16. The researchers studied the stem cells in the laboratory. / Araştırmacılar laboratuvarda kök hücreleri incelediler.
  17. She used a stem stitch to embroider the design. / Deseni nakışlamak için sap dikişi kullandı.
  18. The stem of the candle was straight and tall. / Mumun gövdesi düz ve uzundu.
  19. The stem of the guitar was made of mahogany. / Gitarın sapı mersinden yapılmıştı.
  20. She carefully removed the stem of the apple before taking a bite. / Isırık atmadan önce elmanın sapını dikkatlice çıkardı.

Türkçe Anlamı: Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarından oluşan kısaltma

  1. STEM education is becoming increasingly popular. / STEM eğitimi giderek daha popüler hale geliyor.
  2. She is pursuing a degree in STEM fields. / STEM alanlarında bir dereceye sahip olmak için çalışıyor.
  3. The government is investing in STEM research. / Hükümet STEM araştırmalarına yatırım yapıyor.
  4. There is a shortage of qualified workers in STEM industries. / STEM endüstrilerinde nitelikli işçi eksikliği var.
  5. Many high-paying jobs require a background in STEM. / Birçok yüksek ücretli iş, STEM alanlarında bir geçmiş gerektirir.
  6. The school is implementing STEM curriculum changes. / Okul STEM müfredatı değişiklikleri uyguluyor.
  7. She is passionate about encouraging more girls to pursue STEM careers. / Daha fazla kızın STEM kariyerlerine yönelmesini teşvik etmek konusunda tutkulu.
  8. The STEM fair showcased student projects in science and engineering. / STEM fuarı, bilim ve mühendislikte öğrenci projelerini sergiledi.
  9. The STEM program offers hands-on learning opportunities. / STEM programı pratik öğrenme fırsatları sunuyor.
  10. He excels in STEM subjects like physics and mathematics. / Fizik ve matematik gibi STEM konularında başarılıdır.
  11. The STEM club organizes science experiments and field trips. / STEM kulübü, bilim deneyleri ve gezi düzenler.
  12. The STEM conference attracts professionals from around the world. / STEM konferansı dünya çapındaki uzmanları çekiyor.
  13. She participated in a STEM competition and won first prize. / STEM yarışmasına katıldı ve birinci oldu.
  14. The STEM field is constantly evolving with new technology and discoveries. / STEM alanı sürekli yeni teknoloji ve keşiflerle evriliyor.
  15. The STEM academy provides specialized training for future scientists and engineers. / STEM akademisi, gelecekteki bilim adamları ve mühendisler için özelleşmiş eğitim sağlar.
  16. The STEM industry contributes to the growth of the economy. / STEM endüstrisi ekonominin büyümesine katkıda bulunur.
  17. The STEM teacher uses innovative teaching methods to engage students. / STEM öğretmeni öğrencileri etkilemek için yenilikçi öğretim yöntemleri kullanır.
  18. She is attending a STEM conference to network with other professionals in her field. / Alanındaki diğer profesyonellerle ağ kurmak için bir STEM konferansına katılıyor.
  19. The STEM curriculum emphasizes critical thinking and problem-solving skills. / STEM müfredatı eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini vurgular.
  20. The STEM job market is expected to continue growing in the coming years. / STEM iş piyasasının önümüzdeki yıllarda büyümeye devam etmesi bekleniyor.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.