Steering Wheel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Steering Wheel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Steering Wheel

Steering wheel, araçların yönlendirilmesinde kullanılan dairesel bir kontrol aracıdır.

1. I grabbed the steering wheel and turned it to the left. (Direksiyona sarıldım ve sol tarafa döndürdüm.)
2. The steering wheel was locked, and I couldn’t turn it. (Direksiyon kilidi vardı ve döndüremedim.)
3. He held the steering wheel firmly with both hands. (İki eliyle direksiyonu sıkıca tuttu.)
4. The car swerved when she suddenly turned the steering wheel. (Araç, direksiyonu aniden çevirdiğinde şeritten çıktı.)
5. The steering wheel is located on the driver’s side of the car. (Direksiyon, aracın sürücü tarafında yer alır.)
6. She adjusted the height of the steering wheel to make it more comfortable. (Daha rahat olması için direksiyonun yüksekliğini ayarladı.)
7. He gripped the steering wheel tightly as he drove through the storm. (Fırtınayı sürerken direksiyonu sıkıca kavradı.)
8. The steering wheel felt loose and wobbly. (Direksiyon gevşek ve sallantılı hissettirdi.)
9. She glanced down at the steering wheel to adjust the volume on the radio. (Radyonun sesini ayarlamak için direksiyona bakış attı.)
10. He was driving with one hand on the steering wheel and the other on his phone. (Tek eliyle direksiyonu tutarken diğer eli telefonundaydı.)
11. She realized too late that she had been turning the steering wheel in the wrong direction. (Yanlış yönde direksiyonu çevirdiğini geç fark etti.)
12. The steering wheel was covered in leather and felt smooth to the touch. (Direksiyon deriyle kaplıydı ve dokununca pürüzsüz hissettirdi.)
13. The steering wheel began to shake violently as they hit a pothole. (Bir çukura çarptıklarında direksiyon şiddetle sallanmaya başladı.)
14. She had trouble reaching the pedals because the steering wheel was too close. (Direksiyon çok yakın olduğu için pedalalara ulaşmakta zorlandı.)
15. The steering wheel made a squeaking noise every time she turned it. (Her çevirdiğinde direksiyon hışırdama sesi çıkardı.)
16. He let go of the steering wheel for a moment to adjust his seatbelt. (Kemerini ayarlamak için bir anlığına direksiyondan elini çekti.)
17. She felt a jolt as the steering wheel suddenly turned to the right. (Direksiyon aniden sağa döndüğünde bir sarsıntı hissetti.)
18. The steering wheel had to be replaced because it was cracked. (Çatlamış olduğu için direksiyon değiştirilmesi gerekiyordu.)
19. He had trouble keeping the car in a straight line because the steering wheel was too sensitive. (Direksiyon çok hassas olduğu

için aracı düz bir çizgide tutmakta zorlandı.)
20. She spun the steering wheel quickly to avoid hitting the deer in the road. (Yoldaki geyiğe çarpmamak için direksiyonu hızlıca çevirdi.)