Justice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Justice İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Justice

Justice, hakkaniyet, adil olma, adalet gibi anlamlara gelir. Bu kelimeyle ilgili örnek cümleleri aşağıda bulabilirsiniz:

1. Justice should be served for all people regardless of their race, gender, or social status. (Herkesin ırkı, cinsiyeti veya sosyal statüsü ne olursa olsun, adalet sağlanmalıdır.)

2. The court’s decision was a clear indication of justice. (Mahkemenin kararı, adaletin açık bir göstergesiydi.)

3. The judge was known for his strict adherence to justice in his verdicts. (Yargılamalarındaki sıkıca adaletine bağlılığı ile tanınan hakim.)

4. We must always stand up for justice and fight against discrimination. (Her zaman adalet için mücadele etmeli ve ayrımcılığa karşı mücadele etmeliyiz.)

5. It’s important to have a fair and impartial legal system that upholds justice for all. (Herkes için adaleti sağlayan adil ve tarafsız bir yasal sistem olması önemlidir.)

6. The victim’s family is seeking justice for the wrongful death of their loved one. (Mağdurun ailesi, sevdiklerinin haksız ölümü için adalet arıyor.)

7. The criminal justice system should focus on rehabilitation and not just punishment. (Ceza adalet sistemi sadece cezalandırmaya değil, rehabilite etmeye de odaklanmalıdır.)

8. The government has a responsibility to ensure justice and equality for all citizens. (Hükümetin, tüm vatandaşlar için adalet ve eşitliği sağlama sorumluluğu vardır.)

9. The organization is dedicated to fighting for social justice and human rights. (Organizasyon, sosyal adalet ve insan hakları için mücadele etmeye adanmıştır.)

10. The police officer was commended for his justice and bravery during the dangerous situation. (Polis memuru, tehlikeli durumda gösterdiği adalet ve cesaret için takdir edildi.)

11. The judge’s ruling was a victory for justice and the rule of law. (Hakimin kararı, adalet ve hukukun üstünlüğü için bir zaferdi.)

12. It’s important to remember that justice delayed is justice denied. (Adaletin gecikmesinin, adaletin reddi anlamına geldiğini hatırlamak önemlidir.)

13. The lawyer argued that his client’s actions were justified in the name of justice. (Avukat, müvekkilinin eylemlerinin adalet adına haklı olduğunu savund

14. The civil rights movement was a fight for justice and equality for all Americans. (Sivil haklar hareketi, tüm Amerikalılar için adalet ve eşitlik mücadelesiydi.)

15. The company’s actions were seen as a violation of justice and ethics. (Şirketin eylemleri, adalet ve etik ihlali olarak görüldü.)

16. The international community must work together to ensure justice and accountability for war crimes. (Uluslararası toplum, savaş suçları için adalet ve hesap verebilirlik sağlamak için birlikte çalışmalıdır.)

17. The judge made a decision based on the principles of justice and fairness. (Hakim, adalet ve adil davranma prensiplerine dayalı bir karar verdi.)

18. It’s important for individuals to speak out against injustices and fight for justice. (Bireylerin haksızlıklara karşı ses çıkarmaları ve adalet için mücadele etmeleri önemlidir.)

19. The United Nations is committed to promoting justice and human rights around the world. (Birleşmiş Milletler, dünya çapında adalet ve insan haklarını teşvik etmeye adanmıştır.)

20. The community came together to demand justice for the victim of a hate crime. (Toplum, bir nefret suçunun kurbanı için adalet talep etmek için bir araya geldi.)