Staircase İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Staircase Nedir?
Staircase, Türkçe karşılığı merdiven olan bir kelime olup, binalarda ya da evlerde üst kata çıkmak için kullanılan basamaklı yapıdır.
Örnek cümleler:
- I tripped and fell down the staircase. (Merdivenlerde takıldım ve aşağı düştüm.)
- The staircase was decorated with beautiful flowers for the wedding. (Düğün için merdivenler güzel çiçeklerle süslenmişti.)
- Please hold the handrail while going down the staircase. (Merdivenlerden inerken lütfen el tutacağına tutunun.)
- The hotel has a spiral staircase that leads to the rooftop. (Otelin çatısına çıkan bir spiral merdiveni var.)
- The staircase was too steep for the elderly couple to climb. (Merdivenler, yaşlı çiftin tırmanması için çok dikti.)
- I love the curved staircase in my new house. (Yeni evimdeki kavisli merdiveni seviyorum.)
- The fire started in the basement and quickly spread to the staircase. (Yangın bodrum katta başladı ve hızla merdivenlere yayıldı.)
- The grand staircase in the palace was made of marble. (Saraydaki görkemli merdivenler mermerden yapılmıştı.)
- The staircase was narrow and winding, making it difficult to carry furniture up. (Merdivenler dar ve kıvrımlıydı, mobilyaları çıkarmak zordu.)
- She sat on the staircase and cried after her boyfriend broke up with her. (Erkek arkadaşıyla ayrıldıktan sonra, merdivenlerde oturup ağladı.)
- The new building has an escalator as well as a staircase. (Yeni binada, merdivenin yanı sıra yürüyen merdiven de var.)
- The staircase was covered in a thick layer of dust. (Merdivenler kalın bir toz tabakasıyla kaplıydı.)
- The staircase was blocked by a fallen tree during the storm. (Fırtına sırasında düşen bir ağaç merdivenleri kapattı.)
- The little girl was scared to climb the staircase alone. (Küçük kız merdivenleri yalnız çıkmaktan korktu.)
- The staircase was poorly lit, making it hard to see the steps. (Merdivenler kötü aydınlatılmıştı, adımları görmek zordu.)
- The movie scene involved a chase up a long spiral staircase. (Film sahnesi uzun bir spiral merdivende kovalamacayı içeriyordu.)
- The staircase creaked under his weight as he climbed up. (Tırmanırken, merdivenler onun ağırlığı altında kıkırdadı.)
- They used a crane to lift the heavy piano up the staircase. (Ağır piyanoyu merdivenlerden çıkarmak için vinç kullandılar.)
- The old mansion had a grand entrance with a sweeping staircase. (Eski malikanen
- The child ran up the staircase with excitement to see her new bedroom. (Çocuk heyecanla yeni odasını görmek için merdivenleri koşarak çıktı.)
Türkçe karşılıkları:
- Merdivenlerde takıldım ve aşağı düştüm.
- Düğün için merdivenler güzel çiçeklerle süslenmişti.
- Merdivenlerden inerken lütfen el tutacağına tutunun.
- Otelin çatısına çıkan bir spiral merdiveni var.
- Merdivenler, yaşlı çiftin tırmanması için çok dikti.
- Yeni evimdeki kavisli merdiveni seviyorum.
- Yangın bodrum katta başladı ve hızla merdivenlere yayıldı.
- Saraydaki görkemli merdivenler mermerden yapılmıştı.
- Merdivenler dar ve kıvrımlıydı, mobilyaları çıkarmak zordu.
- Erkek arkadaşıyla ayrıldıktan sonra, merdivenlerde oturup ağladı.
- Yeni binada, merdivenin yanı sıra yürüyen merdiven de var.
- Merdivenler kalın bir toz tabakasıyla kaplıydı.
- Fırtına sırasında düşen bir ağaç merdivenleri kapattı.
- Küçük kız merdivenleri yalnız çıkmaktan korktu.
- Merdivenler kötü aydınlatılmıştı, adımları görmek zordu.
- Film sahnesi uzun bir spiral merdivende kovalamacayı içeriyordu.
- Tırmanırken, merdivenler onun ağırlığı altında kıkırdadı.
- Ağır piyanoyu merdivenlerden çıkarmak için vinç kullandılar.
- Eski malikanenin büyük bir girişi ve süpürgelikli bir merdiveni vardı.
- Çocuk heyecanla yeni odasını görmek için merdivenleri koşarak çıktı.
Hemen Yorum Yaz