Jeopardy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Jeopardy Nedir?
Jeopardy, popüler bir televizyon yarışmasıdır. Yarışmacıların birbirleriyle rekabet ettikleri bu programda sorulan sorular genellikle genel kültür, tarih, bilim ve edebiyat konularından oluşur. Soruların zorluk dereceleri ve puanları da farklıdır.
Jeopardy ile ilgili cümleler
- I love watching Jeopardy with my family on weeknights. (Ailemle hafta içi akşamları Jeopardy izlemeyi seviyorum.)
- The Jeopardy champion answered all the difficult questions with ease. (Jeopardy şampiyonu tüm zorlu soruları kolaylıkla cevapladı.)
- I’m terrible at Jeopardy because I don’t know anything about sports. (Sporlar hakkında hiçbir şey bilmediğim için Jeopardy’de kötüyüm.)
- The final Jeopardy question was about the history of the Roman Empire. (Final Jeopardy sorusu, Roma İmparatorluğu’nun tarihinden bahsediyordu.)
- My grandmother always gets the Jeopardy question right about classical music. (Büyükannem klasik müzikle ilgili Jeopardy sorusunu her zaman doğru cevaplıyor.)
- Ken Jennings holds the record for the longest winning streak on Jeopardy. (Ken Jennings, Jeopardy’deki en uzun kazanma serisine sahip.)
- I won a Jeopardy-style trivia game at my friend’s birthday party. (Arkadaşımın doğum günü partisinde bir Jeopardy tarzı bilgi yarışmasını kazandım.)
- The categories for tonight’s Jeopardy game include “Famous Scientists” and “World Geography.” (Bu akşamki Jeopardy oyununun kategorileri “Ünlü Bilim Adamları” ve “Dünya Coğrafyası” içeriyor.)
- The Jeopardy host, Alex Trebek, passed away in 2020. (Jeopardy sunucusu Alex Trebek, 2020’de vefat etti.)
- My Jeopardy strategy is to always go for the high-value questions first. (Jeopardy stratejim her zaman yüksek değerli sorulara önce gitmek.)
- The Jeopardy tournament of champions is always exciting to watch. (Jeopardy şampiyonlar turnuvası her zaman izlemesi heyecan verici.)
- I wish I could be a Jeopardy contestant, but I’m not smart enough. (Jeopardy yarışmacısı olmayı çok isterdim, ama yeterince zeki değilim.)
- I won a hundred dollars on Jeopardy last night! (Dün gece Jeopardy’de yüz dolar kazandım!)
- The Jeopardy theme song is one of the most recognizable in television history. (Jeopardy tema şarkısı televizyon tarihinde en tanınabilirlerinden biridir.)
- My Jeopardy knowledge is pretty good when it comes to literature and art. (Edebiyat ve sanat konularında Jeopardy
‘de oldukça iyi bir bilgim var.)
16. The Jeopardy contestants were stumped by the final question of the game. (Jeopardy yarışmacıları, oyunun son sorusunda takıldılar.)
- My friends and I often play Jeopardy-style games at our trivia nights. (Arkadaşlarım ve ben genellikle trivia gecelerimizde Jeopardy tarzı oyunlar oynarız.)
- Jeopardy is a great way to learn new facts and information about various topics. (Jeopardy, çeşitli konularda yeni gerçekler ve bilgiler öğrenmek için harika bir yoldur.)
- The Jeopardy clues were challenging, but the contestants were up to the task. (Jeopardy ipuçları zorlayıcıydı, ama yarışmacılar görevlerinin üstesinden geldiler.)
- The Jeopardy winner donated a portion of his prize money to charity. (Jeopardy kazananı, ödül parasının bir kısmını hayır kurumuna bağışladı.)
Hemen Yorum Yaz