Squander İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Squander İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Squander (Boşa Harcamak)

Squander, boşa harcamak, savurganlık etmek, israf etmek gibi anlamlara gelir. İşte kelimenin cümle içinde kullanıldığı örnekler:

  1. She squandered all her money on gambling. (Tüm parasını kumar oynayarak harcadı.)
  2. Don’t squander your energy on useless things. (Enerjini boş şeylere harcama.)
  3. He squandered his talent by not practicing enough. (Yeterince pratik yapmayarak yeteneğini israf etti.)
  4. The company squandered its resources on unnecessary expenses. (Şirket gereksiz masraflara kaynaklarını israf etti.)
  5. She squandered her youth on meaningless relationships. (Anlamsız ilişkilere gençliğini boşa harcadı.)
  6. We shouldn’t squander the opportunities that come our way. (Yolumuza çıkan fırsatları boşa harcamamalıyız.)
  7. He squandered his chance to make a good impression on the boss. (Patrona iyi bir izlenim bırakma şansını israf etti.)
  8. The government squandered taxpayers’ money on a useless project. (Hükümet, vergi mükelleflerinin parasını gereksiz bir projede israf etti.)
  9. She squandered her potential by not pursuing her dreams. (Hayallerini takip etmediği için potansiyelini israf etti.)
  10. The athlete squandered his lead by slowing down towards the end of the race. (Sona doğru yavaşlayarak önde giden sporcu avantajını kaybetti.)
  11. They squandered their inheritance on extravagant vacations. (Aşırı lüks tatillere miraslarını israf ettiler.)
  12. Don’t squander your chances to learn something new every day. (Her gün yeni bir şey öğrenme şansını boşa harcama.)
  13. He squandered his reputation by getting involved in a scandal. (Bir skandala karışarak ününü israf etti.)
  14. The company squandered its market position by not adapting to changing trends. (Değişen trendlere uyum sağlamayarak pazar konumunu israf etti.)
  15. She squandered her education by not using it to pursue her passions. (Tutkularını takip etmek için eğitimini kullanmayarak eğitimini israf etti.)
  16. We can’t afford to squander this opportunity for growth. (Büyüme fırsatını boşa harcayamayız.)
  17. He squandered his savings on a luxury car that he rarely drove. (Nadiren kullandığı lüks bir arabaya birikimlerini israf etti.)
  18. The company squandered its chance to expand into new markets. (Yeni pazarlara genişleme şansını israf etti.)
  19. She squandered her time on social media instead of studying for her exams. (Sınavlarına çalışmak yerine sosyal medyada zamanını boşa harcadı.)
  20. The government squandered the opportunity to address important social

issues by focusing on trivial matters. (Önemsiz konulara odaklanarak önemli sosyal sorunları ele alma fırsatını israf etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.