Choicer, Choicest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Choicer, Choicest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Choicer, Choicest Kelimelerinin Anlamları

Choicer: Daha kaliteli, daha özenli, daha özel veya daha uygun bir seçenek.

Choicest: En kaliteli, en özel ve en seçkin seçenek.

Choicer ve Choicest Kelimelerinin Kullanımı İçin Örnek Cümleler

1. The restaurant offered a choicer selection of wines than its competitor. (Restoran, rakibinden daha kaliteli bir şarap seçimi sundu.)
2. The team captain chose the choicer player to lead the team. (Takım kaptanı takımı yönetmek için daha kaliteli bir oyuncu seçti.)
3. The choicer fabric made the dress look more elegant. (Daha kaliteli kumaş, elbisenin daha şık görünmesini sağladı.)
4. The choicer ingredients made the dish taste better. (Daha kaliteli malzemeler, yemeğin daha lezzetli olmasını sağladı.)
5. The choicer seat on the airplane was more comfortable. (Uçaktaki daha kaliteli koltuk daha rahattı.)
6. The choicer hotel room had a better view. (Daha kaliteli otel odası daha güzel bir manzaraya sahipti.)
7. The choicer car had more advanced features. (Daha kaliteli araba daha gelişmiş özelliklere sahipti.)
8. The choicer school offered a better education. (Daha kaliteli okul daha iyi bir eğitim sundu.)
9. The choicer book had more insightful information. (Daha kaliteli kitap daha derinlemesine bilgi içeriyordu.)
10. The choicer brand was more popular. (Daha kaliteli marka daha popülerdi.)
11. The choicer restaurant had better service. (Daha kaliteli restoran daha iyi hizmet sundu.)
12. The choicer clothes were made with higher quality materials. (Daha kaliteli kıyafetler daha yüksek kaliteli malzemelerle yapılmıştı.)
13. The choicer option was more expensive but worth it. (Daha kaliteli seçenek daha pahalıydı ama buna değdi.)
14. The choicer perfume had a more pleasant scent. (Daha kaliteli parfüm daha hoş bir koku veriyordu.)
15. The choicer chocolate was made with better cocoa beans. (Daha kaliteli çikolata daha iyi kakao fasulyeleriyle yapılmıştı.)
16. The choicer wine had won multiple awards. (Daha kaliteli şarap birden fazla ödül kazanmıştı.)
17. The choicer vacation spot had more activities. (Daha kaliteli tatil yeri daha fazla aktivite sunuyordu.)
18. The choicer job offered better benefits. (Daha kaliteli iş daha iyi avantajlar sundu.)
19. The choicer investment had a higher potential return. (Daha kaliteli yatırım daha yüksek potansiyel getiriye sahipti.)
20. The choicest cut of meat was reserved for the

special occasion. (En kaliteli et dilimi özel bir durum için ayrılmıştı.)