Smuggle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Smuggle İle İlgili Cümleler
Smuggle Türkçe anlamı: kaçakçılık yapmak, kaçırmak
- I was caught trying to smuggle drugs into the country. (Ben ülkeye uyuşturucu kaçırmaya çalışırken yakalandım.)
- She tried to smuggle her pet into the hotel, but the staff caught her. (Otelin içine evcil hayvanını kaçırmaya çalıştı, ama personel onu yakaladı.)
- The police have arrested several people suspected of smuggling guns into the country. (Polis, ülkeye silah kaçırmakla suçlanan birkaç kişiyi tutukladı.)
- The man was caught smuggling diamonds through the airport. (Adam havaalanından elmas kaçırmaya çalışırken yakalandı.)
- The gang smuggled stolen goods across the border. (Çete sınırı aşarak çalınan malları kaçırdı.)
- He was jailed for smuggling counterfeit goods. (Sahte malları kaçırmak suçundan hapse girdi.)
- The company was fined for smuggling endangered animals. (Şirket, nesli tükenmekte olan hayvanları kaçırmaktan dolayı para cezasına çarptırıldı.)
- The police found a hidden compartment in the car used to smuggle drugs. (Polis, uyuşturucu kaçırmak için kullanılan araçta gizli bir bölme buldu.)
- The smugglers smuggled illegal immigrants across the border. (Kaçak göçmenleri sınırı aşarak kaçırdılar.)
- The man was arrested for smuggling stolen art out of the country. (Adam ülke dışına çalınan sanat eserlerini kaçırmaktan tutuklandı.)
- She was caught trying to smuggle alcohol into the concert. (Konserde alkol kaçırmaya çalışırken yakalandı.)
- The police raided the warehouse where the smugglers were smuggling contraband. (Polis, kaçakçıların kaçırdığı kaçak malların bulunduğu depoya baskın yaptı.)
- He was involved in smuggling stolen cars out of the country. (Ülke dışına çalınan arabaları kaçırmada rol aldı.)
- The man was sentenced to 10 years in prison for smuggling drugs. (Adam, uyuşturucu kaçırmak suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The smugglers used a secret tunnel to smuggle goods across the border. (Kaçakçılar, malzemeleri sınırı aşmak için gizli bir tünel k
ullanmışlardı.)
16. The woman was caught smuggling cigarettes into the country. (Kadın ülkeye sigara kaçırmaya çalışırken yakalandı.)
- The police seized a large quantity of drugs that were being smuggled across the border. (Polis, sınırı aşarak kaçırılan büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.)
- The smugglers tried to smuggle exotic birds out of the country. (Kaçakçılar ülke dışına egzotik kuşlar kaçırmaya çalıştılar.)
- The man was caught smuggling stolen jewels through the airport. (Adam havaalanından çalınmış mücevherleri kaçırmaya çalışırken yakalandı.)
- The police arrested a group of people who were smuggling weapons into the city. (Polis, şehre silah kaçırmaya çalışan bir grup insanı tutukladı.)
Hemen Yorum Yaz