Burst Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Burst Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Burst Open

Burst Open, patlatmak veya parçalamak anlamına gelen bir ifadedir. Aşağıda, “Burst Open” ifadesinin kullanıldığı 20 örnek cümle yer almaktadır.

1. The pressure inside the balloon caused it to burst open. (Balondaki basınç balonu patlatmıştı.)
2. She burst open the door and ran out. (Kapıyı patlattı ve dışarı koştu.)
3. The box burst open when it hit the ground. (Kutu yere düştüğünde patladı.)
4. The dam burst open and flooded the town. (Baraj patladı ve kasabayı su bastı.)
5. The chef burst open the lobster shell with a knife. (Şef, ıstakoz kabuğunu bıçakla açtı.)
6. The car’s engine burst open and caught fire. (Arabanın motoru patladı ve ateş aldı.)
7. The watermelon burst open when he dropped it. (Karpuz düşünce patladı.)
8. The crowd burst open with excitement when the singer appeared on stage. (Şarkıcı sahneye çıktığında kalabalık coşkuyla patladı.)
9. The bag burst open and spilled all the groceries. (Poşet patladı ve bütün alışverişler döküldü.)
10. The piñata burst open and the children rushed to grab the candies. (Piñata patladı ve çocuklar şekerleri kapmak için koştular.)
11. The balloon burst open and confetti flew everywhere. (Balon patladı ve konfetiler her yere uçuştu.)
12. The wound burst open and started bleeding again. (Yara açıldı ve yeniden kanamaya başladı.)
13. The flower bud burst open and revealed a beautiful bloom. (Çiçek tomurcuğu patladı ve güzel bir çiçek ortaya çıktı.)
14. The fireworks burst open and filled the sky with colors. (Havai fişekler patladı ve gökyüzünü renklerle doldurdu.)
15. The pressure cooker burst open and the hot soup spilled everywhere. (Tencere patladı ve sıcak çorba her yere döküldü.)
16. The egg burst open and the yolk spilled on the plate. (Yumurta patladı ve sarısı tabağa döküldü.)
17. The zipper burst open and the dress became unwearable. (Fermuar patladı ve elbise giyilemez hale geldi.)
18. The ball burst open and the air rushed out. (Top patladı ve havası çıktı.)
19. The volcano burst open and spewed lava. (Volkan patladı ve lav püskürttü.)
20. The dam burst open and the water rushed downstream. (Baraj patladı ve su akıntısıyla aşağıya doğru aktı.)

21. The bubble burst open as soon as he touched it. (Baloncuk, ona dokunur dokunmaz patladı.)
22. The piñata burst open and revealed a surprise gift inside. (Piñata patladı ve içinde bir sürpriz hediye çıktı.)
23. The storm caused the window to burst open. (Fırtına pencereyi patlatmıştı.)
24. The package burst open during shipping and the contents were damaged. (Kargo sırasında paket patladı ve içindekiler hasar gördü.)
25. The athlete burst open into a sprint at the sound of the starting gun. (Sprint başlangıç silahının sesiyle patlayarak başladı.)
26. The balloon burst open and scared the children. (Balon patladı ve çocukları korkuttu.)
27. The dam burst open and caused a massive flood. (Baraj patladı ve büyük bir sel meydana getirdi.)
28. The coconut burst open when it fell from the tree. (Hindistan cevizi ağaçtan düşünce patladı.)
29. The firecracker burst open and made a loud noise. (Küçük havai fişek patladı ve yüksek sesle patlama yaptı.)
30. The fruit burst open and released a sweet fragrance. (Meyve patladı ve tatlı bir koku yayıldı.)

(Bu cümlelerin Türkçe çevirileri de mavi ve kalın HTML etiketi kullanarak yazılmıştır.)