Slake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Slake

Slake kelimesi Türkçe’de “gidermek, tatmin etmek, susuzluğunu gidermek” gibi anlamlara gelir.

1. After a long run, I slaked my thirst with a glass of water. (Uzun bir koşudan sonra, susuzluğumu bir bardak suyla giderdim.)
2. The rain did nothing to slake the drought in the area. (Yağmur, bölgedeki kuraklığı gidermekte hiçbir şey yapmadı.)
3. He slaked his desire for knowledge by reading books. (Kitap okuyarak bilgiye olan arzusunu giderdi.)
4. The company’s profits slaked the investors’ thirst for success. (Şirketin karı, yatırımcıların başarıya olan arzusunu giderdi.)
5. She tried to slake her hunger with a small snack. (Küçük bir atıştırmalıkla açlığını gidermeye çalıştı.)
6. The sports drink is designed to slake athletes’ thirst during games. (Sporcu içeceği, oyunlar sırasında sporcuların susuzluğunu gidermek için tasarlanmıştır.)
7. The restaurant served a delicious soup that slaked my craving for something warm. (Restoran, sıcak bir şeyler isteğimi gideren lezzetli bir çorba servis etti.)
8. Nothing could slake his desire for revenge. (İntikam arzusunu gidermek için hiçbir şey yapamadı.)
9. The oasis slaked the thirst of the travelers in the desert. (Vahalar, çöldeki yolcuların susuzluğunu giderdi.)
10. He slaked his boredom by playing video games. (Video oyunları oynayarak sıkıntısını giderdi.)
11. The waterfall slaked the thirst of the wildlife in the area. (Şelale, bölgedeki yaban hayatının susuzluğunu giderdi.)
12. A cold beer will slake your thirst on a hot day. (Sıcak bir günde soğuk bir bira, susuzluğunuzu giderir.)
13. The novel slaked my thirst for adventure. (Roman, macera arzumu giderdi.)
14. The soda did little to slake my desire for something sweet. (Soda, tatlı bir şeyler isteğimi gidermekte pek bir şey yapmadı.)
15. He slaked his curiosity by asking questions. (Soru sormak suretiyle merakını giderdi.)
16. The cold water slaked their thirst after a long hike. (Uzun bir yürüyüşten sonra soğuk su, susuzluklarını giderdi.)
17. The amusement park rides slaked their appetite for excitement. (Lunaparkta bulunan eğlence aletleri, heyecan arzularını giderdi.)
18. The athlete slaked his hunger with a high-protein meal. (Sporcu, yüksek proteinli bir yemekle açlığını giderdi.)
19. The concert slaked their thirst for live music. (Konser, canlı müzik arzularını giderdi.)
20. A good

night’s sleep can slake one’s fatigue. (İyi bir gece uykusu, yorgunluğu giderir.)

Note: “Slake” is a somewhat formal or literary word, so it may not be commonly used in everyday conversation. However, it can still be useful to know and understand its meaning for reading and writing purposes.