Sinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sinker Nedir?

Sinker İngilizcede “batırıcı”, “ağırlık” anlamlarına gelir. Balıkçılıkta kullanılan bir malzemedir ve olta misinasını suyun derinliklerine indirmek için kullanılır. Ayrıca çamaşır yıkama işlemlerinde de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I need to add a sinker to my fishing line to catch deeper fish. (Daha derin balıklar yakalamak için olta misinama bir batırıcı eklemem gerekiyor.)
  2. The sinker on my line got stuck in the rocks. (Misina üzerindeki ağırlık kayalıklara takıldı.)
  3. He tied the sinker to the end of the line. (O, ağırlığı misina ucuna bağladı.)
  4. The sinker helps keep the bait underwater. (Ağırlık, yemleri su altında tutmaya yardımcı olur.)
  5. She used a sinker to weigh down the laundry. (Çamaşırları ağırlıkla aşağıya çekmek için bir batırıcı kullandı.)
  6. The sinker was too heavy for the fishing line. (Batırıcı, olta misinası için çok ağırdı.)
  7. He removed the sinker from the line before reeling in the fish. (Balığı çekerken önce misinadan ağırlığı çıkardı.)
  8. The sinker hit the water with a splash. (Ağırlık, suya sıçrayarak düştü.)
  9. The fishing store sells a variety of sinkers in different sizes. (Balıkçılık mağazası farklı boyutlarda birçok batırıcı satıyor.)
  10. He fashioned a sinker out of an old fishing weight. (Eski bir balık ağırlığından bir batırıcı yaptı.)
  11. The sinker slid down the line and settled on the bottom of the lake. (Batırıcı, misina üzerinde kayarak gölün dibine yerleşti.)
  12. She attached the sinker to a swivel to prevent line twisting. (Misina kıvrılmasını önlemek için batırıcıyı bir dönüşlüğe bağladı.)
  13. The sinker helped the bait reach the right depth. (Ağırlık, yemin doğru derinliğe ulaşmasına yardımcı oldu.)
  14. The sinker was lost when the line broke. (Misina koptuğunda ağırlık kaybedildi.)
  15. He experimented with different sinker weights to see which worked best. (Hangisinin en iyi çalıştığını görmek için farklı ağırlıklarla deney yaptı.)
  16. She used a small sinker for the light tackle. (Hafif olta için küçük bir batırıcı kullandı.)
  17. The sinker snagged on a piece of seaweed. (Ağırlık, bir parça deniz yosunu üzerinde takıldı.)
  18. He cast his line with the sinker and waited for a bite. (Misinasını batırıcıyla attı ve bir ısırık bekledi.)
  1. The sinker made a clinking sound as it hit the rocks below. (Ağırlık, altındaki kayalara çarpınca tıkırtı sesi çıkardı.)
  2. She found a sinker at the bottom of the lake while snorkeling. (Sualtı dalışı yaparken gölün dibinde bir batırıcı buldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.