Shyness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shyness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shyness

Shyness Türkçe anlamı utangaçlık, çekingenlik demektir. Kişinin yabancılarla veya tanımadığı kişilerle iletişim kurarken yaşadığı kaygı, endişe ve çekingenliği ifade eder. İşte size shyness ile ilgili 20 örnek cümle:

1. My shyness prevents me from making friends easily. (Utangaçlığım arkadaş edinmemi zorlaştırıyor.)
2. He was unable to speak in public because of his shyness. (Utangaçlığından dolayı, kamuoyu önünde konuşamadı.)
3. Her shyness made it difficult for her to meet new people. (Onun utangaçlığı, yeni insanlarla tanışmasını zorlaştırdı.)
4. Despite her shyness, she managed to make a great impression on everyone. (Utangaçlığına rağmen, herkes üzerinde harika bir izlenim bırakmayı başardı.)
5. My shyness disappears when I’m with my closest friends. (En yakın arkadaşlarımla birlikteyken utangaçlığım kaybolur.)
6. She overcame her shyness and became a successful salesperson. (Utangaçlığını yenerek, başarılı bir satıcı oldu.)
7. His shyness prevented him from asking his crush out. (Utangaçlığı, hoşlandığı kişiyle çıkmaya cesaret edememesine neden oldu.)
8. Shyness can be a hindrance in job interviews. (Utangaçlık, iş görüşmelerinde engel olabilir.)
9. She has always struggled with shyness, but she’s working on it. (Utangaçlıkla her zaman mücadele etti, ama üzerinde çalışıyor.)
10. Shyness is often mistaken for aloofness. (Utangaçlık, sıklıkla soğuklukla karıştırılır.)
11. He’s not shy; he just doesn’t like to talk a lot. (Utangaç değil, sadece çok konuşmayı sevmiyor.)
12. I wish I could overcome my shyness and speak my mind more often. (Utangaçlığımı yenip, daha sık düşüncelerimi söyleyebilseydim keşke.)
13. His shyness around girls is cute. (Kızlarla arasındaki utangaçlığı sevimli.)
14. She has a shyness that makes her seem approachable. (Yaklaşılabilir görünmesini sağlayan bir utangaçlığı var.)
15. I used to be painfully shy, but I’ve gotten better over the years. (Eskiden çok utangaçtım, ama yıllar içinde daha iyi oldum.)
16. Shyness can sometimes be mistaken for lack of confidence. (Utangaçlık, bazen özgüven eksikliğiyle karıştırılabilir.)
17. His shyness was the result of a difficult childhood. (Utangaçlığı, zor bir çocukluk döneminin sonucuydu.)
18. Shyness is not a weakness; it’s

just a personality trait. (Utangaçlık bir zayıflık değildir; sadece bir kişilik özelliğidir.)
19. The teacher noticed the boy’s shyness and encouraged him to participate more. (Öğretmen, çocuğun utangaçlığını fark etti ve daha fazla katılım sağlaması için teşvik etti.)

20. Shyness can sometimes make it hard to express yourself, but there are ways to overcome it. (Utangaçlık bazen kendinizi ifade etmeyi zorlaştırabilir, ancak bunun üstesinden gelmenin yolları vardır.)