Shrine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrine

Shrine, Türkçe karşılığı mezarlık olan ve özellikle dini veya manevi değeri olan kişilerin veya nesnelerin anısına yapılan yapıları ifade eder.

  1. The shrine of the prophet is located in Medina. (Peygamberin türbesi Medine’de bulunur.)
  2. She placed a bouquet of flowers at the shrine of her late husband. (Geç eşinin anıtına bir buket çiçek koydu.)
  3. The shrine of the saint is visited by thousands of pilgrims every year. (Azizin kabri her yıl binlerce hacı tarafından ziyaret edilir.)
  4. The Buddhist shrine was adorned with colorful lanterns. (Budist tapınağı renkli fenerlerle süslenmişti.)
  5. The shrine of the goddess is considered a sacred site. (Tanrıçanın mezarı kutsal bir yer olarak kabul edilir.)
  6. The family built a small shrine in their garden in memory of their beloved pet. (Aile, sevgili evcil hayvanlarının anısına bahçelerinde küçük bir anıt yaptılar.)
  7. The shrine of the unknown soldier was a solemn reminder of the sacrifices made for freedom. (Bilinmeyen askerin mezarı, özgürlük için yapılan fedakarlıkların ciddi bir hatırlatıcısıydı.)
  8. She lit a candle at the shrine of the Virgin Mary. (Meryem Ana’nın anıtına bir mum yaktı.)
  9. The ancient shrine was in ruins, but its beauty still shone through. (Eski tapınak harap olmuştu, ancak güzelliği hala ortaya çıkıyordu.)
  10. The shrine of the dragon was a popular attraction for tourists. (Ejderha tapınağı turistler için popüler bir cazibeydi.)
  11. The shrine of the ancestors was located in the center of the village. (Ataların mezarı köyün merkezindeydi.)
  12. The shrine of the martyrs was a symbol of the country’s struggle for independence. (Şehitlerin mezarı, ülkenin bağımsızlık mücadelesinin bir sembolüydü.)
  13. The Muslim shrine was a place of peaceful reflection and prayer. (Müslüman tapınağı huzurlu bir düşünce ve dua yeri idi.)
  14. The shrine of the pharaohs was filled with precious artifacts and treasures. (Firavunların tapınağı, değerli sanat eserleri ve hazinelerle doluydu.)
  15. She made a wish at the shrine of the wishing well. (Dilek kuyusu anıtında bir dilekte bulundu.)
  16. The shrine of the patron saint was adorned with colorful flags. (Koruyucu azizin mezarı renkli bayraklarla süslendi.)
  17. The shrine of the mermaid was said to have magical powers. (Deniz kızı tapınağı sihirli güçlere sahip olduğu söylenir.)
  18. The ancient Greeks built many shrines to honor their gods and goddesses. (Antik Yunanlılar, tanrılarına ve tanrıçalar
  1. The shrine of the holy relic was a popular destination for pilgrims. (Kutsal kalıntıların mezarı hacıların popüler bir destinasyonuydu.)
  2. She placed a small offering at the shrine of the tree, hoping for good luck. (Ağaç tapınağına küçük bir teklif koyarak iyi şans dileğinde bulundu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.