Shrewdly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrewdly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shrewdly İle İlgili Cümleler

Shrewdly kelimesi Türkçe’de “çok zeki ve kurnazca” anlamına gelir. Shrewdly kelimesi sıklıkla finans, iş dünyası veya siyaset gibi alanlarda kullanılır.

  1. He shrewdly invested in the stock market and made a fortune. (O, borsaya akıllıca yatırım yaptı ve servet kazandı.)
  2. She shrewdly negotiated a better deal for her company. (O, şirketi için daha iyi bir anlaşma için akıllıca müzakere yaptı.)
  3. The politician shrewdly played to his base to win the election. (Politikacı, seçimi kazanmak için tabanına akıllıca hitap etti.)
  4. The CEO shrewdly cut costs by outsourcing some operations. (CEO, bazı işlemleri dış kaynaklara akıllıca yönlendirerek maliyetleri azalttı.)
  5. She shrewdly recognized the potential of the new technology and invested heavily. (O, yeni teknolojinin potansiyelini akıllıca fark etti ve ağır yatırım yaptı.)
  6. The lawyer shrewdly cross-examined the witness to cast doubt on their testimony. (Avukat, tanığın ifadesini şüpheli hale getirmek için akıllıca çapraz sorgulama yaptı.)
  7. He shrewdly avoided any controversy during his speech. (O, konuşmasında herhangi bir tartışmalı konudan kaçınarak akıllıca davrandı.)
  8. The business owner shrewdly diversified their product line to increase sales. (İş sahibi, satışları artırmak için ürün yelpazesini akıllıca çeşitlendirdi.)
  9. She shrewdly took advantage of the market downturn to buy up stocks at a discount. (O, piyasa düşüşünden yararlanarak indirimli hisse senetleri almak için akıllıca davrandı.)
  10. The investor shrewdly recognized the potential of the startup and provided seed funding. (Yatırımcı, yeni işletmenin potansiyelini akıllıca fark ederek tohum finansmanı sağladı.)
  11. The salesperson shrewdly used psychological tactics to close the deal. (Satıcı, anlaşmayı kapatmak için psikolojik taktikleri akıllıca kullandı.)
  12. He shrewdly navigated the complex corporate hierarchy to advance his career. (O, kariyerini ilerletmek için karmaşık kurumsal hiyerarşiye akıllıca yolunu buldu.)
  13. The marketer shrewdly targeted a niche market to increase sales. (Pazarlamacı, satışları artırmak için bir niş pazarına akıllıca hedeflendi.)
  14. She shrewdly negotiated a higher salary for herself during the job interview. (O, iş görüşmesi sırasında kendisi için daha yüksek bir maa

ş negociated ederek akıllıca davrandı.)
15. The entrepreneur shrewdly recognized the gap in the market and launched a successful product. (Girişimci, pazardaki boşluğu akıllıca fark etti ve başarılı bir ürün piyasaya sürdü.)

  1. He shrewdly gathered intel on his competition to gain an advantage in the market. (O, rakipleri hakkında bilgi toplayarak piyasada avantaj elde etmek için akıllıca davrandı.)
  2. The consultant shrewdly advised her client to invest in renewable energy. (Danışman, müşterisine yenilenebilir enerjiye yatırım yapması konusunda akıllıca tavsiyelerde bulundu.)
  3. She shrewdly partnered with a popular influencer to increase brand awareness. (O, marka bilinirliğini artırmak için popüler bir etkileyiciyle akıllıca işbirliği yaptı.)
  4. The investor shrewdly diversified their portfolio to minimize risk. (Yatırımcı, riski en aza indirmek için portföyünü akıllıca çeşitlendirdi.)
  5. He shrewdly calculated the costs and benefits of each option before making a decision. (O, her seçenek için maliyetleri ve faydaları akıllıca hesaplayarak bir karar verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.