Showy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Showy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Showy

Showy kelimesi İngilizce’de “gösterişli, süslü, çarpıcı” gibi anlamlara gelir. Aşağıda bu kelimeyi kullanarak 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. She arrived at the party in a showy dress. (Gösterişli bir elbiseyle partiye geldi.)
  2. The peacock is known for its showy feathers. (Tavus kuşu, gösterişli tüyleriyle tanınır.)
  3. His showy car always draws attention. (Onun gösterişli arabası her zaman ilgi çeker.)
  4. The performer put on a showy display of acrobatics. (Sanatçı, gösterişli bir akrobasi gösterisi sergiledi.)
  5. The hotel had a showy lobby with crystal chandeliers. (Otelin gösterişli bir kristal avizesi olan bir lobisi vardı.)
  6. The painting was a showy masterpiece. (Tablo, gösterişli bir başyapıt idi.)
  7. She wore showy makeup for the photoshoot. (Fotoğraf çekimi için gösterişli makyaj yaptı.)
  8. The building was decorated with showy ornaments. (Bina, gösterişli süslerle dekore edilmişti.)
  9. The fireworks display was quite showy. (Havai fişek gösterisi oldukça gösterişliydi.)
  10. The jewelry was very showy and expensive. (Mücevherler çok gösterişli ve pahalıydı.)
  11. The fashion show featured many showy outfits. (Moda gösterisi birçok gösterişli kıyafet içeriyordu.)
  12. His speech was filled with showy rhetoric. (Konuşması, gösterişli retorikle doluydu.)
  13. The garden had a showy display of flowers. (Bahçede gösterişli çiçekler sergileniyordu.)
  14. The restaurant had a showy menu with fancy dishes. (Restoranın gösterişli bir menüsü ve şık yemekleri vardı.)
  15. Her personality was too showy for my taste. (Kişiliği benim zevkime göre çok gösterişliydi.)
  16. The actress wore a showy necklace on the red carpet. (Oyuncu, kırmızı halıda gösterişli bir kolye taktı.)
  17. The showy art exhibit attracted a lot of visitors. (Gösterişli sanat sergisi birçok ziyaretçiyi çekti.)
  18. His showy behavior made him unpopular with his colleagues. (Gösterişli davranışları, meslektaşları tarafından sevilmemesine neden oldu.)
  19. The festival had a showy parade with colorful floats. (Festival, renkli gösterişli geçit töreniyle kutlandı.)
  20. The book had a showy cover with lots of glitter and sparkles. (Kitabın kapak tasarımı, birçok ışıltı ve parıltıyla gösterişliydi.)
  1. The bride wore a showy wedding dress with a long train. (Gelin, uzun bir kuyruklu gösterişli bir gelinlik giydi.)
  2. The mansion had a showy interior with ornate furnishings. (Malikane, işlemeli mobilyalarla gösterişli bir iç mekana sahipti.)
  3. The singer’s showy performance was a hit with the audience. (Şarkıcının gösterişli performansı izleyicilerin beğenisini kazandı.)
  4. The flashy car was too showy for his taste. (Parlak arabası, onun zevkine göre çok gösterişliydi.)
  5. The politician’s showy promises were not kept. (Politikacının gösterişli vaatleri tutulmadı.)
  6. The jewelry store had a showy display of diamonds and gemstones. (Mücevher dükkanı, elmas ve değerli taşların gösterişli bir sergisine sahipti.)
  7. The showy butterfly landed on the flower. (Gösterişli kelebek çiçeğe kondu.)
  8. The stage design was very showy with elaborate props. (Sahne tasarımı, karmaşık malzemelerle çok gösterişliydi.)
  9. The mansion’s showy entrance was guarded by security. (Malikanenin gösterişli girişi güvenlik tarafından korunuyordu.)
  10. The event had a showy fireworks finale. (Etkinlik, gösterişli bir havai fişek finaliyle sona erdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.