Blind Date İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blind Date İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Blind Date Nedir?

Blind date, karşı tarafın fiziksel özelliklerini ve kişiliğini önceden bilmeden, sadece tanıdıkları tarafından bir araya getirilen iki kişinin buluşmasıdır.

Örnek Cümleler:

  1. My friend set me up on a blind date with her cousin last weekend. (Arkadaşım geçen hafta sonu kuzenleriyle beni kör randevuya ayarladı.)
  2. I’m nervous about going on a blind date with someone I’ve never met before. (Daha önce hiç görmediğim biriyle kör randevuya çıkma konusunda gerginim.)
  3. Blind dates can be a fun way to meet new people. (Kör randevular yeni insanlarla tanışmanın eğlenceli bir yolu olabilir.)
  4. She didn’t know anything about him before going on the blind date. (Kör randevuya gitmeden önce onun hakkında hiçbir şey bilmiyordu.)
  5. He was pleasantly surprised when he met his blind date at the restaurant. (Restoranda kör randevusyla buluştuğunda hoş bir sürprizle karşılaştı.)
  6. Blind dates can be awkward if there’s no chemistry between the two people. (İki kişi arasında kimya yoksa kör randevular sıkıntılı olabilir.)
  7. I’ve never been on a blind date before, but I’m open to the idea. (Daha önce kör randevuya çıkmadım ama fikre açığım.)
  8. She didn’t feel any connection with her blind date and they never went out again. (Kör randevusunda hiçbir bağlantı hissetmedi ve bir daha çıkmadılar.)
  9. Blind dates can be exciting because you never know who you’ll meet. (Kör randevular kiminle tanışacağınızı asla bilemediğiniz için heyecan verici olabilir.)
  10. I don’t think I would enjoy going on a blind date because I like to get to know someone first. (Birine önce tanımadan kör randevuya gitmekten hoşlanmayacağımı düşünüyorum.)
  11. She had a great time on her blind date and they’re planning to go out again. (Kör randevusunda harika zaman geçirdi ve tekrar çıkmayı planlıyorlar.)
  12. I’m a little nervous about my blind date tonight. (Bu akşamki kör randevum hakkında biraz gerginim.)
  13. Blind dates can be a bit of a gamble, but sometimes it pays off. (Kör randevular biraz kumar olabilir ama bazen karşılığını verir.)
  14. My sister went on a blind date last week and she said it was a disaster. (Kız kardeşim geçen hafta kör randevuya çıktı ve felaket olduğunu söyledi.)
  15. He was relieved when he met his blind date and found her attractive. (Kör randevuda karşılaştığında onu çekici bulduğunu ve rahatladığını söyledi.)
  16. Blind dates can be a good way to get out of your

comfort zone and try something new. (Kör randevular, konfor alanınızdan çıkıp yeni bir şeyler denemek için iyi bir yol olabilir.)
17. I’m not sure if I want to go on a blind date, but I’ll think about it. (Kör randevuya gitmek isteyip istemediğimden emin değilim ama düşüneceğim.)

  1. Blind dates can be nerve-wracking, but they can also be a lot of fun. (Kör randevular sinir bozucu olabilir, ama aynı zamanda çok eğlenceli de olabilir.)
  2. I’ve never been on a blind date, but I think it would be interesting to try. (Daha önce kör randevuya çıkmadım ama denemek ilginç olurdu diye düşünüyorum.)
  3. Blind dates can be a great way to meet someone outside of your usual social circle. (Kör randevular, genellikle bulunduğunuz sosyal çevreden farklı biriyle tanışmak için harika bir yoldur.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.