Shortcoming İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shortcoming İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shortcoming

Shortcoming, eksiklik ya da kusur anlamlarına gelmektedir. İşte aşağıda bu kelime ile örnek cümleler verilmiştir.

1. One of the shortcomings of this product is its high cost. (Bu ürünün eksiklerinden biri yüksek maliyetidir.)
2. The report identified several shortcomings in the company’s management. (Rapor, şirketin yönetiminde birkaç eksikliği belirledi.)
3. Her main shortcoming is her lack of confidence. (Ana eksikliği güvensizliğidir.)
4. Despite its shortcomings, the new system has been implemented successfully. (Eksikliklerine rağmen, yeni sistem başarıyla uygulanmıştır.)
5. The author’s book has some shortcomings that need to be addressed. (Yazarın kitabında ele alınması gereken bazı eksiklikler var.)
6. The company’s financial statements have some significant shortcomings. (Şirketin mali tablolarında önemli eksiklikler var.)
7. One of the main shortcomings of the plan is its lack of detail. (Planın ana eksiklerinden biri detay eksikliğidir.)
8. The product has some serious shortcomings that need to be addressed before it can be released. (Ürünün piyasaya sürülemeden önce ele alınması gereken ciddi eksiklikleri var.)
9. The teacher identified several shortcomings in the student’s work. (Öğretmen, öğrencinin çalışmalarında birkaç eksiklik belirledi.)
10. Despite its shortcomings, the proposal has some promising aspects. (Eksikliklerine rağmen, teklifin bazı umut verici yönleri var.)
11. The team’s performance was affected by their shortcomings in communication. (Takımın iletişimdeki eksiklikleri performanslarını etkiledi.)
12. The project’s shortcomings were discussed at length during the meeting. (Projenin eksiklikleri toplantıda detaylı bir şekilde tartışıldı.)
13. The article points out several shortcomings in the government’s policy. (Makale, hükümet politikasındaki birkaç eksikliği belirtiyor.)
14. The team’s lack of experience was a significant shortcoming in their performance. (Takımın deneyim eksikliği, performanslarında önemli bir eksiklikti.)
15. The report highlights the shortcomings of the current system and recommends improvements. (Rapor, mevcut sistemin eksikliklerini vurgulayarak iyileştirmeler öneriyor.)
16. The company’s lack of investment in research and development is a significant shortcoming. (Şirketin araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmaması önemli bir eksikliktir.)
17. The team’s lack of preparation was a major shortcoming in their performance. (Takımın hazırlıksızlığı, performanslarında büyük bir eksiklikti.)
18. The study identifies several shortcomings in the current educational system. (Çalışma, mevcut eğitim sisteminde birkaç eksiklik belirliyor.)
19. The company’s failure to address

employee complaints is a serious shortcoming in their management. (Şirketin çalışan şikayetlerine cevap verememesi, yönetimlerinde ciddi bir eksikliktir.)
20. Despite its shortcomings, the movie has received positive reviews from critics. (Eksikliklerine rağmen, film eleştirmenlerden olumlu eleştiriler almıştır.)