Short-Sightedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Short-Sightedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Short-Sightedly Nedir?

Short-sightedly kelimesi Türkçe’de “dar görüşlü bir şekilde” anlamına gelmektedir. Bir kişinin veya kurumun yalnızca kısa dönemde düşünerek uzun vadedeki sonuçlarını görmezden gelmesi olarak tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:

1. You are behaving short-sightedly by quitting your job without having a backup plan. (Sen, yedek planın olmadan işinden ayrılarak dar görüşlü davranıyorsun.)
2. The company made a short-sightedly decision to cut corners on their product’s quality to save costs. (Şirket, maliyetleri düşürmek için ürün kalitesinde kısalmaya gitme yönünde dar görüşlü bir karar aldı.)
3. It is short-sightedly to ignore the potential long-term consequences of climate change. (İklim değişikliğinin olası uzun vadeli sonuçlarını görmezden gelmek dar görüşlü bir davranıştır.)
4. The politician was criticized for short-sightedly focusing only on short-term economic gains. (Politikacı, yalnızca kısa vadeli ekonomik kazanımlara odaklanarak dar görüşlü davrandığı için eleştirildi.)
5. The manager’s short-sighted approach to dealing with employee issues resulted in high turnover rates. (Yöneticinin çalışan sorunlarıyla ilgili dar görüşlü yaklaşımı yüksek devir oranlarına neden oldu.)
6. The company’s short-sighted cost-cutting measures eventually led to their downfall. (Şirketin dar görüşlü maliyet kesintisi önlemleri sonunda çöküşlerine yol açtı.)
7. The government’s short-sighted policies neglected long-term infrastructure investments. (Hükümetin dar görüşlü politikaları uzun vadeli altyapı yatırımlarını ihmal etti.)
8. Short-sightedly investing all your savings in one stock can be risky. (Tüm birikimlerini tek bir hisseye yatırmak dar görüşlü bir hareket olabilir.)
9. The company’s short-sighted decision to lay off employees resulted in a loss of valuable talent. (Şirketin dar görüşlü işten çıkarma kararı değerli yeteneklerin kaybına neden oldu.)
10. Short-sightedly ignoring customer feedback can lead to decreased sales in the long run. (Müşteri geri bildirimlerini görmezden gelmek uzun vadede satışlarda düşüşe neden olabilir.)
11. The CEO’s short-sighted focus on quarterly profits undermined the company’s long-term growth potential. (CEO’nun kâr odaklı dar görüşlü yaklaşımı şirketin uzun vadeli büyüme potansiyelini zayıflattı.)
12. The government’s short-sighted decision to cut education funding will have long-term negative consequences. (Eğitim fonlarını kesme kararı dar görüşlü olup,

uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğuracaktır.)
13. Short-sightedly ignoring safety protocols can put workers’ lives in danger. (Güvenlik protokollerini görmezden gelmek, işçilerin hayatını tehlikeye atabilir.)

14. The company’s short-sighted approach to customer service resulted in a loss of customer loyalty. (Şirketin müşteri hizmetleri konusunda dar görüşlü yaklaşımı, müşteri sadakatini kaybetmelerine neden oldu.)
15. Short-sightedly relying on outdated technology can hinder a company’s progress. (Eski teknolojilere bağımlı olmak, bir şirketin ilerlemesini engelleyebilir.)
16. The manager’s short-sighted decision to cut employee benefits resulted in low morale and productivity. (Yöneticinin dar görüşlü kararı, çalışanların motivasyon ve verimliliğinin düşmesine neden oldu.)
17. The government’s short-sighted approach to healthcare ignored the long-term benefits of preventative care. (Sağlık hizmetleri konusundaki dar görüşlü yaklaşım, önleyici bakımın uzun vadeli faydalarını göz ardı etti.)
18. Short-sightedly ignoring environmental regulations can harm the planet and future generations. (Çevre düzenlemelerini göz ardı etmek, gezegene ve gelecek nesillere zarar verebilir.)
19. The company’s short-sighted decision to prioritize short-term profits over employee well-being led to high turnover rates. (Şirketin dar görüşlü kararı, çalışanların refahından ziyade kısa vadeli kârı önceliklendirmesi yüksek devir oranlarına yol açtı.)
20. Short-sightedly dismissing diverse perspectives can lead to missed opportunities for innovation and growth. (Çeşitli bakış açılarını görmezden gelmek, yenilik ve büyüme için kaçırılmış fırsatlara yol açabilir.)