Shelve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shelve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shelve

Shelve kelimesinin Türkçe anlamı, rafla kapatmak, rafa kaldırmak, ertelemek anlamlarına gelir.

İşte shelve kelimesinin örnek kullanımları:

1. I decided to shelve my plans for the weekend and stay home instead. (Hafta sonu planlarımı erteleyip evde kalmaya karar verdim.)
2. The project has been shelved until further notice. (Proje, daha fazla bilgi verilinceye kadar askıya alındı.)
3. I’ll just shelve this book here for now. (Bu kitabı şimdilik buraya koyacağım.)
4. The CEO decided to shelve the new product launch due to market conditions. (CEO, piyasa koşulları nedeniyle yeni ürün lansmanını rafa kaldırmaya karar verdi.)
5. I need to shelve my worries and focus on the present. (Endişelerimi rafa kaldırmalı ve şimdiki zamana odaklanmalıyım.)
6. The committee voted to shelve the proposal for further review. (Komite, daha fazla gözden geçirme için öneriyi rafa kaldırmaya oy verdi.)
7. I’m going to shelve my guitar until I have more time to practice. (Daha fazla zaman ayırana kadar gitarımı rafa kaldıracağım.)
8. The company decided to shelve the project due to budget constraints. (Şirket, bütçe kısıtlamaları nedeniyle projeyi rafa kaldırmaya karar verdi.)
9. She decided to shelve her dreams of becoming a professional dancer and focus on her studies instead. (Profesyonel bir dansçı olma hayallerini rafa kaldırmaya ve yerine çalışmalarına odaklanmaya karar verdi.)
10. I’m going to shelve this topic for now and move on to something else. (Şimdilik bu konuyu rafa kaldıracağım ve başka bir şeye geçeceğim.)
11. The company had to shelve their expansion plans due to the pandemic. (Şirket, pandemi nedeniyle genişleme planlarını rafa kaldırmak zorunda kaldı.)
12. I’m going to shelve my disappointment and try again next time. (Hayal kırıklığımı rafa kaldıracağım ve bir sonraki sefer tekrar deneyeceğim.)
13. The author decided to shelve the manuscript and start over from scratch. (Yazar, el yazmasını rafa kaldırmaya ve baştan başlamaya karar verdi.)
14. The team leader decided to shelve the project until they could find a better solution. (Takım lideri, daha iyi bir çözüm bulana kadar projeyi rafa kaldırmaya karar verdi.)
15. I’m going to shelve my personal issues and focus on work. (Kişisel konularımı rafa kaldıracağım ve işime odaklanacağım.)
16. The government has decided to shelve the controversial legislation for the time being. (Hükümet, şimdilik tartışmalı y

asan yasayı rafa kaldırmaya karar verdi.)
17. The company had to shelve their plans for a new office due to a lack of funding. (Şirket, yeterli finansman olmaması nedeniyle yeni bir ofis planlarını rafa kaldırmak zorunda kaldı.)

18. The manager decided to shelve the project because it no longer aligned with the company’s goals. (Yönetici, artık şirketin hedefleriyle uyumlu olmadığı için projeyi rafa kaldırmaya karar verdi.)
19. I need to shelve my frustration and approach the situation with a clear head. (Frustrasyonumu rafa kaldırmalı ve duruma açık bir kafayla yaklaşmalıyım.)
20. The team decided to shelve the idea for a new product and focus on improving their current offerings. (Ekip, yeni bir ürün fikrini rafa kaldırmaya ve mevcut ürünlerini geliştirmeye odaklanmaya karar verdi.)