Shamefaced İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shamefaced İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Shamefaced Kelimesinin Türkçe Anlamı ve Açıklaması

Shamefaced, “utanmış, mahçup” anlamına gelir. Bir kişinin bir davranışından dolayı utanmış ve mahcup hissetmesini ifade eder.

Örnek Cümleler

1. She looked shamefaced after realizing she had accidentally sent the wrong email. (O yanlışlıkla yanlış e-postayı gönderdiğini fark ettikten sonra mahcup göründü.)
2. He was shamefaced when he got caught cheating on the exam. (Sınavda kopya çekerken yakalandığında utanmıştı.)
3. The employee was shamefaced when he admitted to making a mistake in the report. (Raporunda bir hata yaptığını itiraf ettiğinde, çalışan mahcup oldu.)
4. The politician was shamefaced when his scandal was exposed to the public. (Skandalı halka açıklandığında, siyasetçi mahcup oldu.)
5. She felt shamefaced for not speaking up when her friend was being bullied. (Arkadaşı zorbalık edilirken ses çıkarmadığı için utanmıştı.)
6. The child was shamefaced after being caught with his hand in the cookie jar. (Kurabiyelerin içinde elimi yakaladıktan sonra çocuk mahcup oldu.)
7. He looked shamefaced when he had to admit that he forgot his wife’s birthday. (Eşinin doğum gününü unuttuğunu itiraf etmek zorunda kaldığında mahcup göründü.)
8. The player was shamefaced after being sent off for a dirty tackle. (Kirli bir faul yaptığı için oyundan atıldıktan sonra oyuncu utanmıştı.)
9. She was shamefaced for breaking her promise to quit smoking. (Sigara içmeyi bırakacağına söz vermesine rağmen, sözünü tutamadığı için utanmıştı.)
10. The teenager was shamefaced after being caught stealing from the store. (Mağazadan çalarken yakalandığı için genç utanmıştı.)
11. He looked shamefaced when he realized he had accidentally insulted his boss. (Patronuna yanlışlıkla hakaret ettiğini fark ettiğinde mahcup göründü.)
12. She felt shamefaced for not helping her neighbor when he was moving heavy boxes. (Komşusu ağır kutular taşırken yardım etmediği için utanmıştı.)
13. The student was shamefaced after being caught plagiarizing his essay. (Denemesinde kopya çekerken yakalandığı için öğrenci utanmıştı.)
14. The actor was shamefaced after his embarrassing performance was criticized by the critics. (Eleştirmenlerin utanç verici performansını eleştirmesi üzerine, aktör mahcup oldu.)
15. She was shamefaced for not standing up for her beliefs when her friends were mocking them. (Arkadaşları inançlarını alay konusu yaptıklarında, inançları için mücadele etmediği için utanmıştı.)
16. The employee was

16. The employee was shamefaced when he was caught taking a long lunch break without permission. (İzin almadan uzun bir öğle arası yaparken yakalandığında çalışan mahcup oldu.)
17. He looked shamefaced when he had to admit that he had been lying to his girlfriend. (Kız arkadaşına yalan söylediğini itiraf etmek zorunda kaldığında mahcup göründü.)
18. The athlete was shamefaced after failing to win the championship game. (Şampiyonluk maçını kazanamadığı için sporcu utanmıştı.)
19. She was shamefaced for forgetting her friend’s important event. (Arkadaşının önemli bir etkinliğini unuttuğu için utanmıştı.)
20. The driver was shamefaced when he caused a car accident by texting while driving. (Sürerken mesajlaşarak bir araba kazasına neden olduğunda sürücü mahcup oldu.)

Türkçe Karşılıklar

1. mahcup göründü
2. kopya çekerken yakalandığında utanmıştı
3. raporunda bir hata yaptığını itiraf ettiğinde, çalışan mahcup oldu
4. skandalı halka açıklandığında, siyasetçi mahcup oldu
5. arkadaşı zorbalık edilirken ses çıkarmadığı için utanmıştı
6. kurabiyelerin içinde elimi yakaladıktan sonra çocuk mahcup oldu
7. eşinin doğum gününü unuttuğunu itiraf etmek zorunda kaldığında mahcup göründü
8. kirli bir faul yaptığı için oyundan atıldıktan sonra oyuncu utanmıştı
9. sigara içmeyi bırakacağına söz vermesine rağmen, sözünü tutamadığı için utanmıştı
10. mağazadan çalarken yakalandığı için genç utanmıştı
11. patronuna yanlışlıkla hakaret ettiğini fark ettiğinde mahcup göründü
12. komşusu ağır kutular taşırken yardım etmediği için utanmıştı
13. denemesinde kopya çekerken yakalandığı için öğrenci utanmıştı
14. eleştirmenlerin utanç verici performansını eleştirmesi üzerine, aktör mahcup oldu
15. arkadaşları inançlarını alay konusu yaptıklarında, inançları için mücadele etmediği için utanmıştı
16. izin almadan uzun bir öğle arası yaparken yakalandığında çalışan mahcup oldu
17. kız arkadaşına yalan söylediğini itiraf etmek zorunda kaldığında mahcup göründü
18. şampiyonluk maçını kazanamadığı için sporcu utanmıştı
19. arkadaşının önemli bir etkinliğini unuttuğu için utanmıştı
20. sürerken mesajlaşarak bir araba