Betray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Betray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Betray İle İlgili Cümleler

Betray, “ihanet etmek” anlamına gelen bir fiildir.

  1. He betrayed his friend by telling his secret. (Arkadaşının sırrını söyleyerek ona ihanet etti.)
  2. I will never betray my principles. (Asla ilkelerime ihanet etmeyeceğim.)
  3. She felt betrayed when she found out her husband was cheating on her. (Kocasının onu aldattığını öğrenince ihanete uğramış hissetti.)
  4. The spy was accused of betraying his country. (Casus ülkesine ihanetle suçlandı.)
  5. It’s hard to trust someone who has betrayed you before. (Sizi önceden ihanet etmiş birine güvenmek zordur.)
  6. The company’s CEO was accused of betraying the trust of his shareholders. (Şirketin CEO’su hissedarlarının güvenini bozmakla suçlandı.)
  7. Judas betrayed Jesus with a kiss. (Yahuda İsa’yı bir öpücükle ihanet etti.)
  8. She felt like she was betraying her family by marrying someone they didn’t approve of. (Ailesinin onaylamadığı biriyle evlenerek ailesine ihanet ediyormuş gibi hissetti.)
  9. He was afraid of betraying his friend’s trust by revealing the truth. (Gerçeği açığa çıkararak arkadaşının güvenini bozmaktan korkuyordu.)
  10. The soldier was executed for betraying his country. (Asker ülkesine ihanet ettiği için idam edildi.)
  11. The politician was accused of betraying his promises to the voters. (Politikacı seçmenlere verdiği sözleri tutmamakla suçlandı.)
  12. She betrayed her own values by accepting the job offer. (İş teklifini kabul ederek kendi değerlerine ihanet etti.)
  13. The movie is about a spy who betrays his own country. (Film, kendi ülkesine ihanet eden bir casus hakkındadır.)
  14. He felt like he was betraying his team by leaving the game early. (Erken ayrılarak takımına ihanet ediyormuş gibi hissetti.)
  15. She was heartbroken when she found out her best friend had betrayed her. (En iyi arkadaşının kendisine ihanet ettiğini öğrenince kalbi kırıldı.)
  16. He was accused of betraying his company by leaking confidential information to the press. (Gizli bilgileri basına sızdırarak şirketine ihanet etmekle suçlandı.)
  17. The spy knew that he would be executed if he was caught betraying his country. (Casus, ülkesine ihanet ederse yakalanırsa idam edileceğini biliyordu.)
  18. She was accused of betraying her country by selling state secrets to a foreign power. (Devlet sırlarını yabancı bir güce satmakla ülkesine ihanetle suçlandı.)
  19. The businessman was accused of betraying his partners by em

bezzling company funds. (İş adamı, şirket fonlarını zimmetine geçirerek ortaklarına ihanet etmekle suçlandı.)
20. The athlete felt like he was betraying his team by accepting a performance-enhancing drug. (Performans artırıcı bir ilaç kabul ederek takımına ihanet ediyormuş gibi hissetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.