Sergeant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sergeant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sergeant Nedir?


Sergeant, askeri veya polis kuvvetlerinde rütbe olarak kullanılan bir terimdir. Birliği yönetmek, eğitmek ve savaşta liderlik etmek gibi görevleri vardır.

Örnek Cümleler:


1. The sergeant instructed the soldiers to line up in formation. (Çavuş, askerleri düzene sokmaları için talimat verdi.)
2. The sergeant was responsible for training the new recruits. (Çavuş, yeni askerlerin eğitiminden sorumluydu.)
3. The sergeant led the charge against the enemy. (Çavuş, düşmana karşı saldırıyı yönetti.)
4. The sergeant inspected the troops’ uniforms. (Çavuş, askerlerin üniformalarını denetledi.)
5. The sergeant gave a speech to motivate the troops. (Çavuş, askerleri motive etmek için bir konuşma yaptı.)
6. The sergeant was promoted to a higher rank. (Çavuş, daha yüksek bir rütbeye terfi etti.)
7. The sergeant punished the soldier for disobeying orders. (Çavuş, emirlere uymayan askeri cezalandırdı.)
8. The sergeant was known for his bravery in battle. (Çavuş, savaştaki cesaretiyle tanınıyordu.)
9. The sergeant trained the troops in hand-to-hand combat. (Çavuş, askerlere yakın dövüş eğitimi verdi.)
10. The sergeant oversaw the construction of the fortification. (Çavuş, tahkimatın inşaatını denetledi.)
11. The sergeant provided first aid to the wounded soldiers. (Çavuş, yaralı askerlere ilk yardım sağladı.)
12. The sergeant issued new equipment to the troops. (Çavuş, askerlere yeni ekipmanlar dağıttı.)
13. The sergeant conducted a security check on the base. (Çavuş, üssü güvenlik açısından kontrol etti.)
14. The sergeant organized a search party to find a missing soldier. (Çavuş, kayıp bir askeri bulmak için bir arama grubu oluşturdu.)
15. The sergeant was in charge of the night watch. (Çavuş, gece nöbetinde sorumluydu.)
16. The sergeant gave orders to the troops through a megaphone. (Çavuş, megafonla askerlere emirler verdi.)
17. The sergeant helped the civilians evacuate during the war. (Çavuş, savaş sırasında sivillerin tahliyesine yardım etti.)
18. The sergeant trained the snipers to improve their accuracy. (Çavuş, keskin nişancıları daha iyi hale getirmek için eğitti.)
19. The sergeant supervised the loading of supplies onto the transport truck. (Çavuş, malzemelerin nakliye aracına yüklenmesini denetledi.)
20. The sergeant awarded medals to the soldiers for their bravery. (Çavuş, askerlere cesaretlerinden dolayı madalya verdi.)

Türkçe Karşılıklar:


1. Çavuş, askerleri düzene sokmaları için talimat verdi.
2. Çavuş, yeni askerlerin eğitiminden sorumluydu.
3. Çavuş, düşmana karşı saldırıyı yönetti.
4. Çavuş, askerlerin üniformalarını denetledi.
5. Çavuş, askerleri motive etmek için bir konuşma yaptı.
6. Çavuş, daha yüksek bir rütbeye terfi etti.
7. Çavuş, emirlere uymayan askeri cezalandırdı.
8. Çavuş, savaştaki cesaretiyle tanınıyordu.
9. Çavuş, askerlere yakın dövüş eğitimi verdi.
10. Çavuş, tahkimatın inşaatını denetledi.
11. Çavuş, yaralı askerlere ilk yardım sağladı.
12. Çavuş, askerlere yeni ekipmanlar dağıttı.
13. Çavuş, üssü güvenlik açısından kontrol etti.
14. Çavuş, kayıp bir askeri bulmak için bir arama grubu oluşturdu.
15. Çavuş, gece nöbetinde sorumluydu.
16. Çavuş, megafonla askerlere emirler verdi.
17. Çavuş, savaş sırasında sivillerin tahliyesine yardım etti.
18. Çavuş, keskin nişancıları daha iyi hale getirmek için eğitti.
19. Çavuş, malzemelerin nakliye aracına yüklenmesini denetledi.
20. Çavuş, askerlere cesaretlerinden dolayı madalya verdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.