Sentinel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sentinel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sentinel İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Gözcü, muhafız, koruyucu

1. The Sentinel at the gate checked our IDs before letting us in. (Kapıdaki gözcü, bizi içeri girmeden önce kimliklerimizi kontrol etti.)
2. The military uses drones as sentinels to patrol borders. (Askeri güçler, sınır bölgelerini gözetlemek için dronları koruyucu olarak kullanır.)
3. The statue of the soldier acts as a sentinel in the town square. (Askeri bir heykel, şehir meydanında bir muhabbet görevi görür.)
4. The security guard acted as a sentinel for the building. (Güvenlik görevlisi, binanın bir koruması gibi davrandı.)
5. The lighthouse served as a sentinel for ships entering the harbor. (Deniz feneri, limana giren gemiler için bir gözcü görevi gördü.)
6. The castle had sentinels posted on the walls to keep watch. (Kale duvarlarında nöbet tutan gözcüler vardı.)
7. The police officer was a sentinel for public safety. (Polis memuru, halkın güvenliği için bir korumaydı.)
8. The guard dog acted as a sentinel for the property. (Köpek, mülk için bir muhabbet görevi gördü.)
9. The security system acted as a sentinel for the store. (Güvenlik sistemi, mağaza için bir koruyucu görevi gördü.)
10. The soldier acted as a sentinel during his watch. (Asker, nöbeti sırasında bir gözcü olarak hareket etti.)
11. Cameras were installed as sentinels in the parking lot. (Park alanında kameralar, koruyucu olarak kuruldu.)
12. The guard tower acted as a sentinel for the prison. (Nöbet kulesi, hapishane için bir korumaydı.)
13. The security guard was a sentinel for the bank. (Güvenlik görevlisi, banka için bir korumaydı.)
14. The border patrol acted as sentinels for the country’s borders

    . (Sınır devriyesi, ülkenin sınırları için bir koruyucu olarak hareket etti.)

15. The watchtower acted as a sentinel for the village. (Gözetleme kulesi, köy için bir koruyucu olarak hareket etti.)
16. The bodyguard acted as a sentinel for the celebrity. (Korumalık, ünlü için bir korumaydı.)
17. The security camera acted as a sentinel for the office building. (Güvenlik kamerası, ofis binası için bir koruyucu görevi gördü.)
18. The fire lookout acted as a sentinel for the forest. (Orman için yangın gözetleme kulesi, bir muhabbet görevi gördü.)
19. The lifeguard acted as a sentinel for the swimmers. (Cankurtaran, yüzücüler için bir muhabbet görevi gördü.)
20. The security officer acted as a sentinel for the concert venue. (Güvenlik görevlisi, konser mekanı için bir korumaydı.)
21. The border wall acts as a sentinel for the country’s southern border. (Sınır duvarı, ülkenin güney sınırı için bir koruyucu olarak hareket ediyor.)