İnbound İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Inbound
Türkçe Anlamı: Gelen, içeri doğru olan, içeri akış
- Örnek Cümleler:
- Inbound flights have been delayed due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle gelen uçuşlar gecikti.)
- We need to improve our inbound marketing strategy. (Gelen pazarlama stratejimizi geliştirmemiz gerekiyor.)
- The company has seen an increase in inbound traffic to their website. (Şirket web sitelerine gelen içeri doğru trafiğinde bir artış gördü.)
- Our sales team is responsible for handling all inbound customer inquiries. (Satış ekibimiz tüm gelen müşteri sorularını ele almakla sorumludur.)
- The inbound train will arrive at platform 3 in 5 minutes. (Gelen tren 5 dakika içinde 3 numaralı perona varacak.)
- Our inbound call center is open 24/7 to assist customers. (Gelen çağrı merkezimiz müşterilere yardımcı olmak için 24/7 açıktır.)
- The inbound shipment is scheduled to arrive on Friday. (Gelen sevkiyatın Cuma günü gelmesi planlanıyor.)
- We need to track the inbound links to our website to measure our marketing efforts. (Pazarlama çabalarımızı ölçmek için web sitemize gelen içeri doğru bağlantıları takip etmemiz gerekiyor.)
- The company is investing heavily in its inbound logistics to improve efficiency. (Şirket verimliliği artırmak için gelen lojistiğine yoğun bir şekilde yatırım yapıyor.)
- Our inbound flight has been redirected to another airport due to air traffic congestion. (Hava trafiği yoğunluğu nedeniyle gelen uçuşumuz başka bir havaalanına yönlendirildi.)
- The inbound shipment is delayed due to customs clearance procedures. (Gelen sevkiyat gümrük prosedürleri nedeniyle gecikti.)
- We are seeing a significant increase in inbound train is running 10 minutes late. (Gelen tren 10 dakika geç kaldı.)
- We need to optimize our website for inbound search engine traffic. (Gelen arama motoru trafiği için web sitemizi optimize etmemiz gerekiyor.)
- The company has implemented a new inbound sales process to improve customer experience. (Şirket müşteri deneyimini iyileştirmek için yeni bir gelen satış süreci uygulamaya koymuştur.)
- The inbound package is waiting for pickup at the post office. (Gelen paket postanede alınmayı bekliyor.)
- We are seeing more inbound traffic to our blog since we started posting more frequently. (Daha sık yazmaya başladığımızdan beri blogumuza gelen içeri doğru trafiği artıyoruz.)
- The inbound call was transferred to the customer service department. (Gelen çağrı müşteri hizmetleri departmanına aktarıldı.)
- The company is using a variety of inbound marketing tactics to attract new customers. (Şirket yeni müşteriler çekmek için çeşitli gelen pazarlama taktikleri kullanıyor.)
- We need to monitor the inbound traffic to our website to ensure we can handle the increased demand. (Artan talebi karşılayabilmek için web sitemize gelen içeri doğru trafiği izlememiz gerekiyor.)
- The inbound freight train is carrying goods from the port to the warehouse. (Gelen yük treni limandan depoya mal taşıyor.)
Hemen Yorum Yaz